“Yeni Asya, çizgisinden tâviz vermiyor”
Alaçam Yeni Asya Temsilcimiz N. Serkan Dağlı epey süredir Alaçam’a ziyarete gelmemiz için dâvet ediyordu.
Terme ilçemizden fedakâr ehl-i hizmet ağabey ve kardeşlerimizle birlikte Alaçam ilçemize gittik. Alaçam şirin ve küçük bir ilçemiz. Daha önce üç defa daha ziyaret ettiğimiz bu şirin ilçemizi uzun sayılabilecek bir fasıladan sonra tekrar ziyaret etmiş olduk.
Alaçam’da Risâle-i Nur hizmetleri genç ve dinamik Serkan kardeşimizin gayretleriyle epey mesafe almış durumda. Daha önceleri 50 civarı olan Yeni Asya Gazetesi aboneleri Serkan kardeşimizin vatanî vazîfesi vesilesiyle epey düşmüş. Ancak telâfi çalışmaları meyve vermeye başlamış. Serkan kardeşimiz vatanî vazifesini yaparken de yine hizmetlerle iştigâl etmiş ve hedefini daha da büyük tutmuş. Askerden döner dönmez eğitimci Abdülhalim Atom Hocamızın da teşvik ve yardımlarıyla çok güzel bir kırtasiye dükkânı açmışlar. Asya Kitap-Kırtasiye ismi de çok muvafık düşmüş. Kitap dükkânı işlek bir yerde ve özellikle okullar çevresinde olması çok büyük bir avantaj olmuş. Asya Kitap-Kırtasiye’ye girdiğimizde, Risâle-i Nurlar ve Yeni Asya Neşriyat’ın kitapları raflardaki yerini almış olarak gözüküyor. Mutlu oluyoruz ve kırtasiyenin Risale-i Nur hizmetleri için güzel bir mekân olduğu noktasındaki kanaatlerimizi izhar ediyoruz. Üst katı ise Yeni Asya Bürosu olarak tanzim edilmiş. Burada daha çok gençlerle sohbetler yapılıyor ve bir nevi talebelerle buluşma merkezi olarak kullanılıyor. Tebrik ediyoruz. Özellikle genç ve cevval Serkan kardeşimizin şevk ve gayretini görünce bizler de şevkleniyoruz. Yapılan hizmetleri ve faaliyetleri bir bir anlatıyor; maşâallah diyoruz!
Bu arada Alaçam’a akşam ezanından sonra ulaşmamıza rağmen Serkan kardeşin teklifi ile Yeni Asya abonelerimizi ziyaret ediyoruz. Gazetemizle ilgili düşüncelerini dinlemek istiyoruz. İlginç tesbitler dinliyoruz. Meselâ Mustafa Beye “Yeni Asya’yı nasıl buluyorsunuz?” diye sorduğumuzda; “Yeni Asya çizgisinden hiç taviz vermiyor!” diyor. Hiç şaşırmıyoruz. Çünkü bu Yeni Asya’nın “tavizsiz istikrar çizgisi”nin teyidi mâhiyetinde bir tesbit. Memnun oluyoruz. Uzun süredir Yeni Asya’yı takip ettiğini ve beğenerek okuduğunu söylüyor Mustafa Bey. Memleket mes’elelerinden ve kısa ekonomi hasbihâli yapıyoruz. Çok memnun olduğunu belirten Mustafa Bey, bazı tereddütleri olduğunu ancak bu kısa sohbetle rahatladığını belirtiyor. Yine diğer bir Yeni Asya abonemiz olan Hasan Bey de Yeni Asya’nın çizgisine vurgu yapıyor. Memnuniyetini ve takibe devam ettiğini söylüyor.
Bizler de Yeni Asya’nın niçin “tavizsiz istikrar çizgisini” muhafaza ettiğini kısaca şöyle ifade ediyoruz: Yeni Asya hak bildiği doğruları çekinmeden ve kimsenin hatırına bakmadan dile getirir. Kınanmaktan ve eleştirilmekten endişe etmez. Hak bildiği yolda kurulduğu günden beri istikametle hizmetlerine devam eder. Tiraj endişesi yoktur. Kemiyeti değil, keyfiyeti nazar-ı dikkate alır. Günlük heyecanlı ve neticesi meşkûk hadiselere karşı müteyakkızdır. Hemen dalmaz ve teennî ile hareket eder. Şahısları değil, misyonu hedef ittihaz eder. Rıza-i İlâhî ile hareket eder ve ubudiyet kastı ile davranır. Neticeyi değil, rıza-ı İlâhîyi nazara alır ve öyle davranır. Umumun muhâkeme yapmadan yöneldiği meselelerde, Risale-i Nur’u mihenk aldığı için neticede isabet eder. Şahıslarla değil, şûrâya istinâd eden şahs-ı mânevî ile hareket ettiği için daha metin ve salâbetlidir. Duruşunu dünyevî makamlara, maddiyata ve ucuz hesaplara göre yapmaz. Hak bildiği dâvâdan da asla şaşmaz! Onun için buradan şunu açık ve net olarak söyleyelim: Yeni Asya susmaz ve bükülmez! Onu en cebbar olanlar bile susturamamış ve bükememiş ki şimdi sivrisinek vızıltısı gibi ses çıkaranlar sustursun! Asla ve kat’a! Ona vurmaya çalışanlar bilmeli ki, hakkın ve hakikatin gür sesini parlatıyorlar! Çünkü hak vurdukça parlarmış!
Alaçam ziyaretimiz, yatsı namazından sonra talebelerimizin kaldığı dershaneye giderek devam etti. Dershane bu sene açılmış ve beş kişi kalıyor. Alaçam’da Meslek Yüksek Okulu’nun değişik bölümleri var. Epey talebe bu vesileyle ilçeye gelmiş ve ilçe bu cihetle şenlenmiş. Ziyaretimiz talebelerin vize haftası sonrasına tevafuk ettiği için sohbete gelebilecek talebelerin büyük bir kısmı memleketlerine gitmiş. Yine de dâvet edilenler dâvete icabet etmişti. Gençlerle ve Alaçamlılarla tanıştık. Ziyaretimizden memnun kaldıklarını söylüyor ve daha sık gelmemizi istiyorlardı. İnşâallah dedik ve Üstadımızın kardeşler arasında müfritâne irtibat sözünü hatırlattık. Ne olursa olsun bu cihetten görüşmelerde sınır olmadığını söyledik. Her şeyin hadd-i vasatı tavsiye edilirken, kardeşler arasında ifrat derecede irtibat ve görüşme tavsiye ediliyordu. Bunu kesinlikle ihmal etmemeliydik, ancak ediyorduk. Bu görüşmelerin “Allah namına ver, Allah namına al, Allah namına başla, Allah namına işle” hakikatine muvafık olması gerektiğini de hatırlıyorduk.
Sohbetimizin birinci kısmını emekli-eğitimci Necmi Torun Hocamıza bıraktık. İnsanın fıtratına derc edilen elmas ve kömür madenler ve istidatlar ile bunların nasıl kullanılacağı konulu güzel bir sohbet dinledik.
Sonrasında ise biz, ilk defa Risâle-i Nur dersine katılan kardeşlerimizi de nazar-ı dikkate alarak muktezâ-i hâle mutâbık olması cihetiyle, öncelikle Risale-i Nur’un mahiyeti ve Üstadımız Bediüzzaman Hazretleri’nin konumu ve şahsiyet-i maneviyesi üzerinde durmaya çalıştık. Asrımızı tahlil etmeye ve bu asırdaki tehlikelere dikkat çekmeye çalıştık. Bu dehşetli asrın kurtuluş reçetesi olan Risâle-i Nur’u niçin intihab ettiğimizi anlattık. Gençlerimizin ve yeni gelen kardeşlerimizin ciddî olarak sohbetimizi dinlemeleri ve devam etmemizi istemeleri ile biraz daha devam ettik ve gençlerimizin memnuniyetlerini müşahede ettik. İnşaallah hem Alaçam, hem de diğer mahallerimizi daha sık ziyaret etmek temennisi ve arzusu ile Alaçam’dan mahall-i ikametimize, Rabbimizin ihsanı ile vasıl olduk. Teşekkürler Alaçamlı ağabey ve kardeşler, teşekkürler gençler…
Duâ Talebi: Uzun süredir tedavi gören, Uşak’tan, gazetemizin Nuristan köşesi yazarı Cemil Arıkan Ağabeyimize, Ordu’dan sadâkat ve sebat timsali Ömer Kalmaz Hocamıza (yoğun bakımda dahi Yeni Asya’yı takip ediyor), yakın akrabam olan Muhterem Deniz’e geçmiş olsun diyor ve Rabb-i Rahim olan Şafî-i Hakikî’den şifa vermesini diliyorum. Hassaten bu ve benzeri hastalarımıza duâ talep ediyoruz.
Abdülbâkî ÇİMİÇ
[email protected]