Nifâk-Şikàk

Nifâk, münâfıklık olarak kabul edilir. Risale-i Nur’da da “Nifâk ve münâfıklık, muzır bir yalancılıktır.”[1] şeklinde tarif edilmiş. İslâm Ansiklopedisi’nde de nifâk, münâfık kelimesi altında izah edilir. Nifâk; Münâfık: “Küfrünü gizleyerek kendini mü’min gösteren veya imânla küfür arasında bocalayan kimse anlamında”[2] yazılmış. Öyleyse kalbinde nifâk olan kimselere ‘münâfık’ denilmektedir.

İnsanın Mânevî Terakkîsi

İnsanın mânevî terakkîsi İnsanın mahiyet-i mâneviyesi var. Bunlar akıl, kalp, ruh, sır, nefis, ahfa, hafi, vs cephesidir. Tekâmül ve tagayyür insanın mânevî mahiyetinde dahi devam ediyor. Çünkü insan manen taallümle tekemmül etmek için yaratılmıştır. Maddî ve mânevî cephesiyle beraber imtihana tabidir. İnsan, maddî ve mânevî tekâmül ile kıymet kazanıyor. Manen terakkî etmek, ilim ile mümkündür. […]

Âhirzamân Asrı

Kıyametin yaklaştığı zamana âhirzamân denilir. Âhirzamân müddeti uzun bir zaman dilimidir. Biz bir faslında bulunuyoruz. Fitne ve fesâdın en şiddetli olduğu bir zaman aralığının adıdır âhirzamân. Bu nedenledir ki “Bu âhirzamân çok çalkalanıyor; bu fitne-i âhirzamân acîb şeyler doğuracağını ihsâs ediyor.[1]”diye ifade buyuruyor Bediüzzaman. Öyleyse âhirzamân asrı ve fitneleri dehşetlidir. Bu fitnelerin bir kısmı şöyle […]

Yetmiş yıldır yuvarlanan taş ve zaman…

Yetmiş yıldır yuvarlanan taş ve zaman… “Risâle-i Nur’un hocası, Risâle-i Nur’dur.”[1] Risâle-i Nur kendi kendini şerh ve îzâh eden nadide bir eserdir. Bir mevzû’nun îzâhı ve tekmili başka Risâlede muhakkak verilmiştir. Onun için Risâle-i Nur okumalarımızda bu usûle uygun okumalar yapabilirsek birçok meselenin şerh ve îzâhına ulaşmış olabiliriz. Risâle-i Nur da ekseriyet i’tibârıyla kendi kendine […]