Ucb “bir kimsenin hak etmediği bir mertebeyi kendinde vehmetmesi”[1] şeklinde tarif edilir. Bazı âlimler kişinin itibarı ve mevkii ile gururlanmasına kibir, faziletleriyle övünmesine ucb denildiğini söyler ve bunların ikisinin de faziletleri silip götürdüğünü kaydeder.[2] Ucbun ileri derecesine idlâl denilmiştir. Buna göre ucb yapılan iyilikle böbürlenmek, idlâl iyiliğe karşılık beklemektir.[3] Bediüzzaman’ın ifadesiyle ucb mânevî bir hastalıktır. Kur’ân-ı Kerîm’de ise ucb, ahlâkla ilgili […]