Bediüzzaman’ın Ziya Gökalp ile Görüşmesi Bediüzzaman; Diyarbakır Zinciriye Mederesesi’nde kaldığı günlerde ziyaret edenlerin, soru sormak için gelenlerin ve ders almak isteyenlerin fazlalığı yüzünden medresede tedrisâtın aksamasına fırsat vermemek için oradan ayrılır. O hemen Şam’a hareket etmek istiyormuş ama Diyarbakır eşrafından Cemil Paşa’nın dâveti üzerine bir süre onun konağında misafir olarak kalmış ve fikir adamlarının sohbetlerine […]
Etiket: said
Bediüzzaman Diyarbakır’da…
Bediüzzaman Diyarbakır’da… Bediüzzaman, Diyarbakır’a geldiğinde ilim ve mektep ehli ile toplantılar düzenler. Meşrûtiyet ve hürriyet konularını anlatır. Özellikle Van’da kurulmasını istediği Medresetü’z-Zehra hakkında geniş bilgi verir. Çünkü Şark’ta Medresetü’z-Zehra namında fünun-u cedideyi, ulûm-u medaris ile mezc ve derc ederek okutulacağı bir dârülfünunu mutazammın pek âli bir medrese tesisi Bediüzzaman’ın gaye-i hayâlidir. “Maksadını müphem bırakma, ne […]
Bediüzzaman Trabzon, Of ve Rize’ye uğruyor
Bediüzzaman Trabzon’da… Bediüzzaman’ın 31 Mart Vak’ası sonrası Divan-ı Harp’ten beraat alması sonrası İstanbul’a veda edip vapur yolcuğu ile İnebolu’dan sonra Trabzon’a da uğradığı biliniyor. Bu seyahat sırasında Karadeniz kıyı limanlarına kısa süreliğine uğrayan vapurun mola aralarında Bediüzzaman şehri ziyaret etmeyi ve ihtiyaçlarını gidermeyi ihmal etmez. Böylece “Bediüzzaman, Trabzon’a uğrar.”[1] “Bediüzzaman daha önce Van’dan İstanbul’a giderken […]
Bende-i Şah-ı Merdan Bediüzzaman
Bende-i Şah-ı Merdan Bediüzzaman Bediüzzaman Hazretleri, İstanbul’dan ayrılacağı zaman, yeni bir vazife ile vazifelendirilmişçesine kendisinin unvanını beyân eden bir mühür yaptırır. Bu yeni vazifenin başına geçişinin ma’nâsını simgeleyen hakikatin bir işâreti olarak da, bu tarihten çok zaman sonra, Barla’da te’lif ettiği bazı eserlerinde, bu tarihten itibaren manen vazifelendirilip başına geçtiği hizmetin o tarihini “Asıl hizmetlerinin […]
Bedîüzzamân ve Abdülhamid Meselesi
Abdülhamid Meselesinde Bediüzzaman’ı Doğru Anlamak Öncelikle şunu ifade etmek gerekir ki, Bediüzzaman ve Sultan Abdülhamid arasında geçen hadiseleri bahsetmek ve târihî seyri içinde olaylara objektif yaklaşmak kolay değildir. Bunu daha önce kaleme aldığımız ve Yeni Asya’da yayınlanan birkaç yazıdan dolayı yakînen biliyorum. Halen en fazla yorum ve itiraz alan yazılar olarak internet sitelerinde bu yazılar […]
1900’lü yılların başlarına bakan işâret-i gaybîyeler
Bediüzzaman’ın Kur’ân ayetlerinden istihrâc ettiği mânâlara göre 1323(1907) yılı, gelecek olan büyük fitnelerin kaynamaya başladığı yıllardır. Gerçekten İttihad ve Terakkî içinde yuvalanan bir komita fitnesinin hareketlerine şiddetin de eklendiği yıl olan 1323(1907), hem Bediüzzaman’ın İstanbul’a gelerek yeni bir engebeli hayata başlaması ve başına musibetlerin arka arkaya gelmesi ve hem de hilâfet-i İslâmiye’nin ve Sultan Abdülhamid’in […]
Bedîüzzamân ve Derviş Vahdetî
Derviş Vahdetî, 1869’da Lefkoşa’da doğmuş, 19 Temmuz 1909’da İstanbul’da 31 Mart Hâdisesi nedeniyle yakalanıp yargılandığı mahkemece, 25 Haziran 1909’da idama mahkûm edilip 19 Temmuz 1909’da Ayasofya Meydanı’nda idam edilmiştir. Asıl adı Derviş’tir. Vahdetî mahlâsını yazılarında kullanmıştır. “Derviş Vahdetî’nin babası pabuççu esnafından Kıbrıslı Mahmut Ağa’dır. Nakşî Tarikatı’na mensup olan Vahdetî, 20 yaşlarında İstanbul’a gelmiştir. Burada iki […]
İttihâd-ı Muhammedî Cem’iyyeti’nin kuruluş gayesi
Bediüzzaman, başlangıçta kurucu olarak değil, ancak daha sonra üye listesinde 8.sırada bulunarak mensubu olmayı şeref kabul ettiği İttihâd-ı Muhammedî Cem’iyyeti’nin kuruluş gayesiyle ilgili olarak o zamanlarda çeşitli vesilelerle sudur eden beyanları, bu konuyu sarahatle aydınlattığı gibi; tarafsız birçok tarihçilerin tespitleri de onu te’kid etmektedir. “Bu Cem’iyyet, bazı kaynaklarda bilinenin aksine, Volkan Gazetesinde yayınlanan İtihâd-ı Muhammedî […]
İttihâd-ı Muhammedî Cem‘iyyeti ve Bediüzzaman
İkinci Meşrûtiyetin ilân edilmesiyle birlikte, İstanbul merkezli olmak üzere ilmî, fikrî ve siyâsî nitelikte pek çok kulüp, cem’iyyet, fırka (parti) kuruldu. Bunların arasında en ziyade dikkat çekenlerden birisi de 6 Şubat 1909’da kurulan İttihâd–ı Muhammedî Cem’iyyeti’dir. Bu cem’iyyetin ilk kurucu üyeleri arasında olmasa da sonrasında Bediüzzaman Hazretleri de yer almış, hatta Ayasofya Camii’ndeki “Mevlidli Açılış” […]