Bedîüzzamân’ın Çocukluk Hatıraları

Bedîüzzamân’ın çocukluğunda yaşadığı hâdiseler Saîd’in çocukluğunda “Ay tutuldu, valideme dedim” Saîd’in çocukluk yılları Nurs’ta anne ve babasının yanında geçmiştir. Küçük Saîd her şeyin nedenini, niçinini araştırır, anne ve babasına mütemadiyen sualler sorardı. Her şeyin gerçeğini araştırıcı ve tahkik edici bir fıtratı vardı. Bir gece teneke çalındığını, tüfek atıldığını duymuş, merak edip dışarı çıkınca da ayın […]

Bedîüzzamân’ın tahsil hayatı

Bedîüzzamân’ın tahsil hayatı 1887/88–1891/92 yılları arasında devam eder. 9-10 yaşlarında tahsil için köyünden ayrılır. 13-14 yaşlarında icâzet alır. “Dokuz sene hayât-ı tufûliyetini âşiyâne-i pederde imrâr etdikden sonra tahsîle başlar.”[1] Yani “… dokuz yaşlarına kadar âşiyâne-i pederde kaldı.”[2] “Bedîüzzamân hakîkî ve ciddî tahsîlinin başlangıcı, Erzurum vilâyetine tâbi‘ Bâyezîd kasabasında… Şeyh Muhammed Celâlî Hazretleri’nin nezdinde başlamış ve […]

Isparta, İspârit ve Bedîüzzamân

İspârit Nahiyesi Bediüzzaman Hazretleri ile ilgili mekânlar önemli. Asırlara damga vurmuş bir müceddidin hayatıyla irtibatlı olan yerler bu açıdan araştırlmaya değer. Bediüzzaman’ın doğduğu Nurs Karyesi’nin bağlı olduğu İspârit nahiyesi de bu manada araştırılmayı hak ediyor. Mufassal Tarihçe-i Hayat’ta İspârit Nahiyesi ile ilgili açıklamalar şöyledir: “Bu isim, tam olarak hangi milletin lisaniyle olduğu belli değildir. Fakat […]

Bediüzzaman’ın anne ve babası

Bediüzzaman gibi bir zatın anne ve babası farklı olmalıydı. Çünkü her şey neticesi ile ölçülür ve kıymet alır., Çocukluğu, gençliği, eğitimi, kişiliği, şahsiyet-i mânevîyesi ve eserleriyle bu ve gelecek asra damga vurmuş ve ses getirmiş bir şahsiyettir Bediüzzaman. Asırlardır muntazır kalınan bir zattır. A’sârın meb’uslarından her asrın meb’usların içinde olan en son mebustur. Öyleyse böyle […]

Bediüzzaman’ın çocukluk yılları

Saîd’in Doğumu Zaman, ahirzamanın bir faslı olan fitne-fesad, helâket-felâket asrına doğru yol alırken şarkın yalçın kayalıkları arasında bulunan yol geçmez, kervan ulaşmaz kabilinden bir köyde bir çocuk dünyaya gelir. Rumî 1293 yılı(M.1878) baharında bir seher vakti Nurs Köyü’nün kıbleye bakan yamacındaki kerpiç duvarlı ve toprak damlı evlerinden birinde dünyaya geldi. Bu çocuk, sıradan bir çocuk […]

Bedîüzzamân’ın Doğum Târîhi

Bedîüzzamân Saîd-i Nursî 1878 tarihinde Bitlis Vilayetine tâbi’ Hizan kazasının İspairt nahiyesinin mülhakatından Nurs Karyesi’nde tevellüd etmiştir.(1293târîhinde, Bitlisvilâyeti, Hizankazâsı, İspa’rit[1],nâhi­yesine tâbi‘ Nurs karyesinde tevellüd etmişdir.)[2] Muhammed Saîd Bilindiği üzere On beşinci Mektup’ta ahir zamanda dinsizliğin iki cereyanından birisi olan ve nifak perdesi altında icraatını yapacak cereyana karşı “Âl-i Beyt-i nebevînin silsile-i nuranîsine bağlanan ehl-i velâyet […]

Ahirzaman Müceddidi: Bediüzzaman

Bedîüzzamân Saîd Nursî’nin Tarihçe-i Hayâtı doğrultusunda hayât devrelerinden önemli gördüğümüz tespitleri incelemeye çalışacağız inşâallah. Özellikle Bedîüzzaman’ın doğumu, çocukluğu, Eski Saîd, Yeni Saîd ve Üçüncü Saîd devrelerinden bazı noktaları ve bu devrelerde görülen mümeyyiz özelliklerle beraber önemli hadiseleri aktarmaya gayret edeceğiz. Bedîüzzamân Hazretleri’ni Eski Saîd’den Yeni Saîd’e; Yeni Saîd’den Üçüncü Saîd’e taşıyan olayları ve hadiseleri de […]

Püf Noktası!

Vaktiyle testi ve çanak-çömlek imal edilen kasabalardan birinde, uzun yıllar bu meslekte çalışan bir çırak, kalfa olup artık kendi başına bir dükkân açmayı arzu eder olmuş. Ne yazık ki her defasında ustası ona: “Sen daha bu işin ‘püf noktası’nı bilmiyorsun, biraz daha emek vermen gerekiyor” dermiş. Kalfa bir gün dinlememiş ustasını ve açmış dükkânını. Açmış […]

Bedîüzzamân Seyyid midir?

Bedüzzaman  niçin “Ben Seyyid değilim” diyor? Bediüzzaman Hazretleri’nin şahsiyet-i mânevîyesini anlamak ve asırlardır muntazır kalınarak ahirzamanda geleceği beklenilen âl-i beytin büyük bir âlimi olduğunun kuvvetli delili sayılan ‘Seyyid’lik meselesi üzerinde çokça yazılar yazıldığı malumdur. Bazı zatların Bediüzzaman Hazretleri’nin bir çok hikmete binaen mahkemelerdeki ifadelerine dayanarak O’nun “Seyyidliği” red ettiğini söylemesi ve bu düşüncenin bazı gruplarda […]