Tahtie ve Tahtiecilik

Tahtie ve tahtiyecilik… Tahtie, bir kimseyi veya bir şeyi hatalı görmek, hata isnad etmek, yanıltmak. “Bu hatadır” diye iddia etmek. Doğru bir tanedir, fazla olmaz” fikriyle muhataplarının fikirlerini hatâlı bulan kimselere Tahtieci denir. Tahtieci, hatalı görmeyi meslek edinen kişidir. Kusur bulmaya çalışarak o kusuru karşıdakine yapıştırana kadar durmayan bir hastalıktır. Tahtieciliğin “Mezhebim haktır; hata ihtimali […]

Haliliye mesleğinin sırrı…

Hz. İbrahim (as)’e Halilullah denir. Bu unvan Kur’ân’da şu ayete dayanır: “Allah İbrahim’i halil (dost) edindi.”[1]Demek ki Hz. İbrahim (as) Allah’ın dostu idi. Bu dostluk Hz. İbrahim (as)’e “Halilullah” unvanını kazandırdı. Bedîüzzamân Hazretleri de “Mesleğimizin haliliye olduğunu”[2] söyler. Aynı zamanda “mesleğimizin esası uhuvvettir.”[3] Haliliye ise, samimî dostluk ve kardeşliktir. Bu nedenledir ki haliliye mesleği, “uhuvvet […]

Risâle-i Nur’un Meslek ve Meşrebi

Risâle-i Nur’un meslek ve meşrebi Risâle-i Nur’un mesleği tektir ve o meslek Cadde-i Kübra-i Kur’âniye olan Sahâbe mesleğidir. Bu meslek Sahâbe Efendilerimizin maddî ve mânevî her şeyden ferâgat mesleğidir. Bediüzzaman Hazretleri de talebeleri için “Artık bu yolda, hizmet-i îmâniyede onlar devam edeceklerdir. Ve benim maddî ve mânevî her şeyden ferâgat mesleğimden ayrılmayacaklardır. Yalnız ve yalnız […]

Siyâsetteki Muktesid Meslek

Siyâsetteki muktesid meslek Risâle-i Nur Külliyatı’nda müsbet siyâset için “siyâsetteki muktesid meslek”[1] tabiri kullanılır. Muktesid, iktisatlı olmaktır. Malını, ömrünü, vaktini boşuna geçirmemek, lüzumsuz masrafta bulunmamaktır. Öyleyse iktisat, aşırılıklardan, ifrat ve tefritten halas olup hadd-i vasatta gitmektir. Bu bir nevi israfa düşmemek, zarar vermemek ve zulme girmemek olarak da anlaşılabilir. Demek ki Risâle-i Nur’da bahsedilen “siyâsetteki […]

RİSÂLE-İ NUR’DAN SİYÂSETE BAKIŞ

1.İhlâs ve siyâset “Otuz beş senedir ki, siyâseti bırakmıştım ve Nurculara da “Bırakınız!” diyordum. Sebebi, siyâset ihlâsı kırar.”[1] Görüldüğü üzere “siyâset ihlâsı kırar” hükmü Üstad Bediüzzaman Hazretleri’ne aittir. Elbette ki ihlâsı kıran siyâset menfî tarzda istimal edilen ve hizmet esaslarına riayet etmeden rıza-i ilâhi odaklı değil, netice ve menfaat odaklı bir siyâsettir. Hem “Menfaat üzerine […]

Meslek ve meşreplerin hakka istinadı

Meslek ve meşreplerin hakka istinadı İslâm’a hizmet dâvâ eden meslek ve meşrepleri ta’rîf ederken ikiye ayırabiliriz. Bediüzzaman Hazretleri de meslekleri ‘müsbet ve menfî ‘ olarak ikiye ayırmıştır. “Meslekler, mezhepler ne kadar batıl da olsalar, içinde ukde-i hayatiyesi hükmünde bir hak, bir hakîkat bulunur. Eğer âsârına ve neticelerine hükmeden hak ve hakîkat ise ve menfî cihetleri […]

Risâle-i Nur’un esâs mesleği…

Risâle-i Nur’un esâs mesleği… Risâle-i Nur’un esâs mesleği hakiki ihlâs olmak cihetiyle[1]; Nurun mesleğinin en mühim esâsı sırr-ı ihlâstır. Risâle-i Nur’un hakiki mesleği sırf imânî ve uhrevîdir. Onun için mesleğimiz sırr-ı ihlâsa dayanan hakaik-i imâniyedir. “Madem mesleğimiz azamî ihlâstır; değil benlik, enaniyet, dünya saltanatı da verilse, bâkî bir mesele-i îmâniyeyi o saltanata tercih etmek azamî […]