Kizb, çok fenâ bir fiildir. İslâm dîni bu fiili kesinlikle yasaklamıştır. Çünkü İslâmiyet’in üssü’lesâsı sıdk olduğu için kizbe asla müsâmaha yok. Ancak içinde yaşadığımız âhirzaman asrında, asr-ı saadetten günümüze gele gele, sıdk ve kizb ortasındaki mesâfe azalıp, omuz omuza gelmiş durumda. Bir dükkânda her ikisi beraber satılmaya başlandığı gibi, ahlâk-ı içtimâiye de bozulmuş durumda. İşte […]
Etiket: islam
Bediüzzaman’ın Âlem-i İslâm için müjdelediği üç nur
Bediüzzaman’ın Âlem-i İslâm için müjdelediği üç nur Bediüzzaman Hazretleri’nin âlem-i İslâm için müjdelediği üç nurun inkişafa başlama zamanları farklı yorumlanabilir. Konuyu Bediüzzaman’ın Risale-i Nur’da verdiği bazı müjdeler canibinden de değerlendirebiliriz. Bu nurlardan birincisini Risale-i Nur’un zuhuru ve iman hizmetlerinin inkişafı olarak kabul edebiliriz. Bediüzzaman’ın, Eski Said döneminde bir nur görüyorum dediği, bu nurun Osmanlı Devleti’nin […]
İttihâd-ı Muhammedî Cem’iyyeti’nin kuruluş gayesi
Bediüzzaman, başlangıçta kurucu olarak değil, ancak daha sonra üye listesinde 8.sırada bulunarak mensubu olmayı şeref kabul ettiği İttihâd-ı Muhammedî Cem’iyyeti’nin kuruluş gayesiyle ilgili olarak o zamanlarda çeşitli vesilelerle sudur eden beyanları, bu konuyu sarahatle aydınlattığı gibi; tarafsız birçok tarihçilerin tespitleri de onu te’kid etmektedir. “Bu Cem’iyyet, bazı kaynaklarda bilinenin aksine, Volkan Gazetesinde yayınlanan İtihâd-ı Muhammedî […]
Şerîat-ı İslâmiye
Şerîat, şereâ kökünden gelir, kànûn yani hüküm koyan mânâsındadır. Şâri-i hakikî (hakikî kànûn koyucu) Allah’tır. Bedîüzzamân Hazretleri’ne göre şerîatın yüzde doksan dokuzu ahlâk, ibâdet, âhiret ve fazîlete aittir. Yüzde bir nispetinde siyâsete mütealliktir. Siyâsete müteallik kısmını ise idareciler düşünmelidir. Ayrıca Bedîüzzamân’ın şerîat tarifi “efrâdını câmi, ağyârını mâni”[1] çok şümullü ve kapsayıcıdır. Klasik ve slogancı bir tarif değildir. […]
Medeniyet-i hâzıranın inkişâı
Dediler: “Şeriat-ı garrâdaki medeniyet nasıldır?” Dedim: “Şeriat-ı Ahmediyenin (asm) tazammun ettiği ve emrettiği medeniyet ise ki, medeniyet-i hâzıranın inkişâından inkişaf edecektir. Onun menfi esasları yerine, müspet esaslar vaz’ eder.”[1] Bu ifadelere göre insanlığı şeriat-ı Ahmediye’nin tazammum ettiği ve emrettiği medeniyet bekliyor. Bediüzzaman, bu medeniyetin hazır medeniyetin yarılmasından ve parçalanmasından ortaya çıkacağını söyler. En önemlisi ise […]
Hür Adam Milli Mücâdelede Nerede miydi?
Hür Adam Milli Mücâdelede Nerede miydi? Yine birileri Bediüzzaman Hazretleri için “Hür Adam Kurtuluş Savaşı’nda Neredeydi?”[1] diye sual etmişler ve bir yığın zırva kaleme almışlar. Elbette ehil olanlar burada yapılan iddia ve iftiralara cevaplar verdiler ve daha da vermelidirler. Bizler ise hak ve hakikati taharri eden “müteharri-i hakîkat” âşıkları için “Hür Adam Milli Mücâdelede nerede […]