Bediüzzaman Hazretleri kendi ifadesiyle tımarhaneye kadar nasıl sürüklendiğini şöyle ifade ediyor: “Bitlis vilâyetine tâbi Nurs Köyü’nde doğan ben, talebe hayatımda, rastgelen âlimlerle mücadele ederek, ilmî münâkaşalarla karşıma çıkanları inâyet-i İlâhiye ile mağlûp ede ede İstanbul’a kadar geldim. İstanbul’da, bu afetli şöhret içinde mücadele ederek, nihayet rakiplerimin ifsadatıyla merhum Sultan Hamid’in emriyle tımarhaneye kadar sürüklendim.”[1] Ayrıca […]
Şahitlerin dilinden Şekerci Hanı hatıraları
Bediüzzaman Hazretleri 1907’nin sonlarına doğru İstanbul’a gelmiş ve birkaç ay sonra Şekerci Hanı’na yerleşmiştir. Önce Medreset-üz-Zehra’sı için padişahla görüşmek istemesi, fakat görüşememesi, nihayet bir dilekçe ile Mabeyn-i Hümayun’a müracaat etmek sûretiyle teşebbüse geçmesinden sonra dikkatleri Şark’taki ilime ve Medreset-üz-Zehra gayesine çekmek niyetiyle Şekerci Hanı’nda ulemâyı münâzaraya davet etmeye niyetlendi. Kısa sürede daveti İstanbul uleması ve […]
“Kim ne isterse benden sorsun”
Bediüzzaman’a İstanbul’a gelmeden evvel bir gün Tahir Paşa, “Şark ulemasını ilzam ediyorsun, fakat İstanbul’a gidip o denizdeki büyük balıklara da meydan okuyabilecek misin?”[1] demişti. Bediüzzaman İstanbul’a geldiğinde bir süre sonra ulemayı münâzaraya davet etti. Bunun üzerine İstanbul’daki meşhur âlimler grup grup ziyarete gelip sualler soruyorlar ve o hepsinin de cevaplarını sahîh olarak veriyordu. Bundan maksadı, […]
Hanımlar taifesi Risale-i Nur’la fıtraten alâkadârdır
Ehl-i iman âhiret hemşirelerim olan kadınlar taifesi ile bir muhavere yapan Bediüzzaman Hazretleri, Hanım talebeleri için “O mübarek âhiret hemşirelerim olan taife-i nisâ” ve “Bazı vilâyetlerde taife-i nisâdan samimî ve hararetli bir surette Nurlara karşı alâkalarını gördüm” [1] diye ifade buyurur. Hanımlar taifesinin bu zamanda bir rehbere muhtaç olduklarını söyleyerek müstakil olarak Hanımlar Rehberi’ni telif […]
Bedîüzzamân Şekerci Hanı’nda…
Bediüzzaman’ın İstanbul’a geldiğinde kaldığı yer, Fatih Camii yakınlarında İslâmbol Caddesi’nde Malta Çarşısı’ndaki Şekerci Hanı. Yüz odalı bu han o devrin ileri gelen âlimlerinin ve Osmanlı aydınlarının uğrayıp ikâmet ettiği, sosyal ve kültürel olaylara sık sık sahne olan bir ilim ve irfan merkezi hüviyetinde kullanılıyormuş. Aslında Şekerci Hanı, Fatih Camii’nin inşâsı sırasında işçi ve ustaların konaklaması […]
Bediüzzaman’ın Mabeyn’e verdiği dilekçe
Doğuda Medreset’üz-zehra projesini hayata geçirmek için ilk resmî temaslarda bulunmak niyet ve düşüncesini hükümete iletmek isteyen Bediüzzaman, Van eski valisi İşkodralı Tahir Paşa’nın teşviki ve referansıyla, 1907 yılının sonlarında İstanbul’a gitti. İlk iş olarak, Doğuda kurulmasını istediği üniversite ile ilgili bir dilekçeyi padişahın özel kalem dairesi olan Mabeyn-i Hümayun’a[1] sundu. Ancak, hükümet dilekçenin konusunu gerçekleştirmek […]
Bediüzzaman’ın ilk İstanbul yol güzergâhı
Geçen haftaki “Bediüzzaman’ın İstanbul yolculuğu” başlıklı yazımızda yol güzergâhı konusunda şu bilgilere yer vermiştik. “Bediüzzaman Hazretleri 1907 senesinde Van’dan İstanbul’a hangi yol güzergâhından gidiyor? Bu soruya net cevap vermek pek de mümkün görünmüyor. Çünkü yol güzergâhı ile ilgili belgelere dayalı bir bilgiye ulaşamıyoruz.”[1] demiştik. Ancak bazı ihtimaller ve hatıralar var diyerek bu güzergâhın karayolu ile […]