Bediüzzaman’dan Meşrûtiyet tespitleri
Bediüzzaman, istibdadı tam tedavi edecek olan tiryak-ı Meşrûtiyeti şöyle tarif eder: İşte, Meşrûtiyet “Ve işlerde onlarla istişare et.[1] Onların aralarındaki işleri istişare iledir.”[2] ayet-i kerîmelerinin tecellisidir ve meşveret-i şer’iyedir. O vücûd-i nurânînin kuvvete bedel, hayatı haktır, kalbi marifettir, lisânı muhabbettir, aklı kànundur, şahıs değildir. Evet, Meşrûtiyet hâkimiyet-i millettir; siz dahi hâkim oldunuz. Umum akvamın sebeb-i […]
İkinci Meşrûtiyet ve Bedîüzzamân
Bedîüzzamân “Otuz sene evvel olan kànun-u esâsîyi ve Hürriyetin ilânı”[1]meselesinden bahsederken Birinci Meşrûtiyet’in 1876 yılında ilan edilişini nazara sunar. Birinci Meşrûtiyet 23 Aralık 1876’dan 14 Şubat 1878’e kadar devam eder. Daha doğrusu 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’nın (93 Harbi) başlaması nedeniyle II. Abdülhamid’in 14 Şubat 1878’de Meclis-i Mebusan’ı kapatmasıyla sona erer. Dolayısıyla Birinci Meşrûtiyet olarak adlandırılan dönem, Osmanlı târihinin […]
Bediüzzaman tarassudhâneden ne zaman çıktı?
Bediüzzaman Hazretleri İstanbul’a geldikten sonra, etrafında cereyan eden hadiseleri ve birbiriyle çarpışan fikir akımlarını iyice tetkik ve tahlilini yaptıktan sonra, İstanbul’un hastalığını teşhis etmiş ve teâvi için çarelere başvurmaya başlamıştır. Lâkin tam o sıra, onun tımarhaneye sevk hadisesi olmuştur. Netice olarak Bediüzzaman’ın tımarhane günleri tarassudhâne devresi çok uzun süre devam etmiş değildir. Çünkü Hüriyet’in ilanı […]