Her nereden gelirse gelsin, nidâ-i hâcete lebbeyk-zendir; sırr-ı tevhid namına etrafı görüştürür.Zîhayat her harfi, herbir cümleye müteveccih birer yüzü, hem de nâzır birer gözü baktırır.(Lemeât)”
Kâinatın her nereden gelirse gelen nidâ seslerini buyurun diye duyan ve dinleyen zerreler Allah’a bağlı oldukları sırr-ı tevhid hakîkati gereğince Allah’ın emriyle hareket ve o nâm ile vazîfe yaparak etrafı görür ve görüştürür gibi vazîfelerini ifâ ederler. Allah namına,Rahmân namına harekat ederler.
Her zihayat ve hayy olan zerreler bir harfin bir cümlenin mânâsına uygun bir yerinde vazîfesini ifâ etmesi gibi ve o cümlenin tekâmülüne hizmet ettiği gibi ve cümlenin bütün harflerini ve mânâlarını ,dizilişini bilip,görüp öyle vaziyet alması gibi, öylede kâinattaki her bir zerre kâinatın heyet-i mecmûunu bilir,görür birer yüzü ve onlara bakar birer gözü misüllü her mevcuda girer ve hikmetli ,maslahatlı,faydalı ,karıştırmayarak bir emirber nefer gibi vazîfesine bakar.
O halde Kitab-ı âlemin her satır, her harfi hayydır ve hayattardır..