Erkenek’te Risâle-i Nur Hizmetleri…

11822128_10153120382147635_1489502271_oErkenek’te Risâle-i Nur Hizmetleri

Erkenek…Tam bir Anadolu beldesi. Şirin ve güzel bir mekân. İnsan bu mekânda Anadolu’nun huzurunu hissediyor. İnsanları, bitkileri ve bahçeleriyle; dağları, soğuk suları ve yerleşim yeriyle âdeta insanı cezp ediyor. Hele buz gibi soğuk suları var ki…Yazın şiddet-i hararetinde dahi sıcak su karışımı yapmadan abdest alamıyorsunuz. Bizler de bu suların tâ kaynaklarına ulaşarak doya doya hem içtik, hem de tefekkür ettik. Rabbimizin rahmet eserlerini dağların sinesinden ve taşlarının altından insanlara nasıl ikram ettiğini gördük ve şükürler ettik. Erkenek Beldesi Malatya ili Doğanşehir ilçesine bağlıdır. Malatya büyük şehir statüsüne alınınca belediye hizmetleri de düşmüş. Ancak sosyal hayat hareketli, özellikle meyvecilik tarımı ile halkı bağ ve bahçelerde çalışmaya devam ediyor.

Erkenek beldesi Risâle-i Nur hizmetleri açısından mümtaz bir yere sahip. Ayrıca çok münbit bir zemin ve Hulusi Ağabeyin Risâle-i Nur hizmetleri için hususî duâsını almış bir yer. Erkenek’te Risâle-i Nur hizmetleri bundan tam 44 sene önce başlamış. Nice nur talebeleri yetişmiş ve Anadolu’nun her tarafına dağılmış. Bu beldede halen hizmet eden ağabeyler “Burada Risâle-i Nur hizmetlerini neredeyse duymayan kalmadı” diyorlar. “Çoğu insanı sohbetlere davet ettik, nasibi olanlar devam etti; diğerleri de dost mesabesinde kaldı” tespitini yapıyorlar. Bu hâli bizler de müşâhede ettik. Hem hanımlar, hem de erkekler tarafında ciddî mânâda hizmetleri müşahede ettik. Her iki tarafın da mülk dershaneleri hizmetler açısından takdire şayan. Tebrikler Erkenek… Anadolu’nun sinesine kök salan Risâle-i Nur’un intişarını ve hizmetlerdeki ciddiyeti sizlerde müşahede ettik. Sizlerin meziyetlerinizi şahıslarımızda ve faziletlerinizi kendimizde tasavvur ediyoruz. Ve sizlerin şerefleriyle şâkirâne iftihar ediyoruz. Maşâallah, barekâllah!

İlk defa dört sene önce yapılmaya başlanan Erkenek Mesire[1] Toplantısı ile adını gazetemizde duymuş olduğum beldeye bu sene Celal Sağır ağabeyin daveti ile katılmak nasip oldu. Dar bir dairede üç-dört günlük yapılan Risâle-i Nur okuma programına katıldık. Benim açımdan çok çok verimle geçen bu okumalardan sonra 2 Ağustos 2015 Pazar günü bölgesel olarak tertiplenen Doğu ve Güneydoğu il ve ilçelerinin de katılımı ile dördüncüsü yapılan Erkenek Kır Mesire toplantısı yapıldı. Malatya başta olmak üzere Adana, Şanlıurfa, Gaziantep, Kahramanmaraş, Mersin, Adıyaman illeri ile Doğanşehir, Çelikhan, Gölbaşı, Kahta gibi ilçelerinden katılımlar oldu. Yaklaşık 300 kişi civarı katılımın olduğu mesire için günler öncesinden hazırlıklar başladı. Sakaltutan Mevkii’nde deruhte edilen faaliyetler için canhıraşâne hazırlıklar için genç ve yaşlı herkes seferber oldu. Özellikle son üç günde yoğun bir hazırlık yapılarak mesire hazırlıkları tamamlanmış oldu. Gece yarılarına kadar fedakârca çalışan kardeşleri görmek, bizler için fisebilillah hizmetin numunelerini müşahede etmeye vesile oldu. Emeği geçen bütün ağabey ve kardeşlerden Allah ebeden razı olsun.

Mesire günü her iki tarafı akarsularla kaplı ve su şırıltılarının terennümü altında zikreden mahlûkatın ubudiyetlerini tefekkür etmek niyetiyle Sakaltutan Mevkii’ne sabah erken saatlerde ulaşan bölge il ve ilçelerinden gelen ağabey ve kardeşlerle kucaklaşmaya ve hâllenmeye başladık. Muhabbet, uhuvvet ve tesanüde çokça ihtiyaç duyduğumuz bir zamanda bu kucaklaşmaya ihtiyaç şedid idi. Doya doya kucaklaştık ve muhabbet ettik. Hizmetlerimizin istikâmetini ve bu hizmetlerde sebat ve sadâkatin ehemmiyetini derhatır ettik. Sabah kahvaltısı ile başlayan program önce Kur’ân’dan bir aşir ve sonra Celal Sağır ağabeyin hoş geldin açıklaması ve açık konuşmasıyla devam etti. Celal ağabeyin cemâatimizin uhuvvet, sadakat ve sebat noktasındaki haslatlerine dikkat çekmesi ve Risâle-i Nur’dan önemli noktaları aktarmasından sonra söz gazetemiz İstikamat Köşesi yazarı Hüseyin Gültekin ağabeye verildi. Hüseyin ağabey de tesanüd ve sadakat noktalarına yapmış olduğu tahşidattan sonra Şualar’dan okuduğu bir mektupla sohbetine son verdi. Öğlen namazı ve ardından bizim hazırlanmış olduğumuz Üstadımızın şahsiyet-i mânevîyesi, hayat devreleri ve vazifelerini Risâle-i Nur eksenli ortaya koymaya çalıştığımız dersimiz sonrasında Atilla Yılmaz hocamızın Denizli Zindanları şiirini okumasıyla programımız sona erdi.

Bizler Anadolu’nun sinesinde dolu dolu dört gün geçirmiş olduk. Şevk aldık ve zevk duyduk. Böylece bir Anadolu programımız daha sona erdi ve biz mahal-i ikâmetimize avdet etmiş olduk. Gelecek senelerdeki programlarda görüşmek ve buluşmak dileğiyle Allah’a emanet olunuz…

Abdülbâkî ÇİMİÇ

[email protected]

https://www.feyzinur.com

 

[1] Bu yazımızda “piknik” kelimesi yerine “mesire” kelimesi tercih edilmiştir. Çünkü Risale-i Nur’un lisânına ve geleneksel kültürel değerlerimize daha münâsiptir diye düşündük.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir