Hayât-ı beşeriye bir bataklığa girdi (2) Bediüzzaman Hazretleri “Kur’ân-ı Hakîmin hizmeti, beni şiddetli bir surette siyâset âleminden men etti. Hattâ düşünmesini de bana unutturdu.”1 der. Çünkü “Hayat-ı beşeriye bir yolculuktur. Şu zamanda, Kur’ân’ın nuruyla gördüm ki, o yol bir bataklığa girdi.”2 tesbiti bu noktaya işaret eder. Bu bataklıktan beşeriyeti sahil-i selâmete çıkarmanın çaresini yine Kur’ân-ı […]
Kategori: Risâle-i Nûr Makàleleri
Hayat-ı beşeriye bir bataklığa girdi (1)
Hayat-ı beşeriye bir bataklığa girdi (1) Şu zamanda siyaset metâı ve hayat-ı dünyeviyenin temini ve felsefenin revaçları gibi mevzular mergub metâ olarak hükmünü icra ediyor. Çok silik söz ve efkâr, içtimâî ve siyâsî hayatta geziyor. Risâle-i Nur mihengine vurmadan almamak gerekir. İslâm’ın yüksek siyâset-i âliye-i İslâmiye prensipleri yerine fevrî, şahsî, nefsî ve indî fikirler ve […]
Risâle-i Nur’da İçtimâî ve Siyâsî Mes’eleler (2)
Risâle-i Nur’da içtimâî ve siyâsî meseleler (2) Risale-i Nur’un metodu devlete talip olmak değil, insana talip olmak ve insanların îmânını kurtarmaya çalışmaktır. Risale-i Nur dairesine sadakatle girenler, sadece îmân hizmeti için, yeri geldiğinde, vazîfeleri gereği siyâsete bakar ve bunu da Risâle-i Nur’daki ölçülere göre yaparlar. İçtimâî hayatta bir işte muvaffak olmak isteyen adam, Allah’ın kâinata […]
Risâle-i Nur’da İçtimâî ve Siyâsî Mes’eleler–1
Risâle-i Nur’da İçtimâî ve Siyâsî Mes’eleler–1 Geçen hafta sonu iki gün boyunca İzmir’deydik. 4 Ocak 2014 akşamı İzmir Yeni Asya Kültür Merkezi’nde “Risâle-i Nur’da Dâhilî ve Hâricî Cereyanlar” başlıklı seminerimizi, tamamını Risâle-i Nur Külliyatı’ndan kalabalık bir cemâatle paylaştık. Aldığımız geri bildirimler çok memnuniyet vericiydi. Özellikle seminerimizin birinci bölümünde Risâle-i Nur’da “Dâhilî ve Hâricî Cereyanları” tespit […]
Risale-i Nur’da dahilî ve haricî cereyanlar
Risale-i Nur’da dahilî ve haricî cereyanlar Anadolu’nun muhtelif şehirlerinde Risale-i Nur üzerine seminerlerimiz devam ediyor. 28 Aralık 2013 tarihinde Tokat ilimizdeydik. Konumuz “Risale-i Nur’da Dâhilî ve Hâricî Cereyanlar”dı. Tokat, hakîkaten târihî güzellikleri ve mekânlarıyla harika bir ilimiz. Ziyaret ettiğimiz Selçuklu ve Osmanlı eserleri bizleri eksi zamanlara götürdü ve ecdadımızın san’ata katmış olduğu mâneviyâtın bizleri ne […]
Maraş’ın Nur Kahramanları
Maraş’ın Nur Kahramanları Kahramanmaraş Genç Yorum faaliyetleri çerçevesinde Yeni Asya Vakfı’nın dâvetlisi olarak “Âhirzaman’ın Kurtuluş Reçetesi: Risâle-i Nur” konulu bir seminer vermek üzere Maraş’a gittik. Kahramanmaraş büyük bir şehir. Ekserce doğu illerinden olarak bilinmesine rağmen bir Akdeniz Bölgesi ilimizdir. Kahramanmaraş’a indiğimizde hayâlimizin fevkinde bir şehirle karşılaştığımı söyleyebilirim. Tam bir Anadolu şehri, târihî dokusu ve tâ […]
Âhirzamân’ın Kurtuluşu Asr-ı Saâdet Metodu
Müslüman dünyâsının kurtuluşu Asr-ı Saâdet Modelindedir Abdülbaki Çimiç’le Kahramanmaraş’ta Nurlu Bir Gece. Kahramanmaraş Yeni Asya Vakfı’nın dâvetlisi olarak şehrimize gelen eğitimci yazar Abdülbaki Çimiç, Yeni Asya Vakfı Kahramanmaraş şubesinde bir seminer verdi. ‘’ Âhirzamân’ın Kurtuluş Reçetesi: Risâle-i Nur.’’ Konulu seminere çok sayıda dâvetli iştirak etti. Semineri ayrıca, sinevizyon aracılığıyla hanım izleyiciler de ta’kip ettiler.
Asrın Mühim ve Hakîkatli Bir Âlimi: Şahs-ı Mânevî
Asrın mühim ve hakikatli bir âlimi: Şahs-ı mânevî “Bir sene bu risâleleri ve bu dersleri anlayarak ve kabul ederek okuyan, bu zamanın mühim, hakîkatli bir âlimi olabilir. Eğer anlamasa da, madem Risale-i Nur şakirtlerinin bir şahs-ı mânevîsi var; şüphesiz o şahs-ı mânevî bu zamanın bir âlimidir.”1 Yirmi Birinci İhlâs Lem’asında geçen bu bahis ile ilgili […]
Risâle-i Nur’da Gençler!
Risâle-i Nur’da Gençler! Gençler, nev-i insanın üçten birisini teşkil ederler. Bediüzzaman Hazretleri “Gençlik damarı akıldan ziyade hissiyatı dinler. His ve heves ise kördür, âkıbeti görmez.”[1] der. Âkibeti görmeyen gençlerin hevesâtları galeyândadır, hissiyatlarına mağlûpturlar, cüretkâr akıllarını her vakit başına almayarak hayat-ı içtimâiyede, ehl-i namusun malı ve ırzı ve zayıf ve ihtiyarların rahatı ve haysiyetini tehlikeye sokarlar. […]