Bedîüzzamân ve Namaz Bediüzzaman Hazretleri namaza imandan sonra en ehemmiyetli bir ibadet olarak bakar ve eserlerinde namaza dair çokça tahşidat yapar. “Kâinatta en büyük hakikat imândır, imândan sonra namazdır.” Der. Namazı terk edenler için de “Namaz kılmayan haindir; hainin hükmü merduttur.”[1] ifadelerine yer verir. Namaz imândan sonra en büyük hakîkat ve ibâdettir. İbâdetin mânâsı da […]
Kategori: Genel Yazılar
Teveccüh-ü Nâs
Teveccüh-ü nâs İnsan bu, mahiyetinde enva-i çeşit hissiyatlar var. Pek yüksek bir ruhu taşıyor. Nefsinde ve suretinde hiçtir ve hiç hükmündedir. Fakat vazife ve mertebe noktasında, şu kâinat-ı muhteşemenin seyircisi ve mütalâacısı hükmündedir. Cenâb-ı Hak insanın ruhuna vedia olarak gayr-ı mütenahi tohumları fıtraten derc etmiştir. İnsanın ihtiyâcâtının kesreti sebebiyle, çok çeşit çeşit hissiyat peydâ olmuştur. […]
Ahirzaman Garîbleri
Ahirzaman Garîbleri Yâ Rab, garibem, bîkesem(kimsesizim), zaîfem(zayıfım), nâtüvânem(çaresizim), alîlem(hastayım), âcizem, ihtiyarem, Bî-ihtiyârem(iradesizim), el-aman-gûyem(aman diliyorum), afv-cûyem(af diliyorum), meded-hâhem(yardım, imdad istiyorum), zidergâhet İlâhî(Senin dergâhından, katından ya İlâhi)![1] İşte böyle ifade ediyor Ahirzaman’ın Bediüzzaman’ı kendisini. Hem de Garîbüzzaman olarak bilindi “asırlardır beklenen” O Veli! Peygamber Efendimiz(asm) de, “İslâm garîb başladı, başladığı gibi (bir hale) dönecektir. Ne mutlu garîblere!”[2] […]
Siyaset Âlemindeki Vazîfe
Siyaset âlemindeki vazîfe Risâle-i Nur müellifinin cümle vezâifinden biri de “siyâset âlemindeki vazîfedir.” Bu vazîfe ümmetin içtimâî ve siyâsî prensiplerinin Ku’ân ve sünnetten asrımıza bir dersidir. Aynı zamanda bu vazîfe ümmetin sahil-i selâmete ulaşmasında büyük bir vazîfedir. Bediüzzaman Hazretleri Eski Saîd’i “İslâmın hayat-ı içtimâîyesiyle münâsebetdar”[1] olarak tarif eder. Ayrıca Vehhabilik bahsinde “Şu hadise, âlem-i İslâmın […]
Asırlardan Beri Beklenilen Zâtın Cümle-i Vezâifi
Asırlardan beri beklenilen zâtın cümle-i vezâifi Risâle-i Nur müellifinin çok dairelerde vazîfesi olduğu malûmdur. Bunlar “siyâset âleminde, diyanet âleminde, saltanat âleminde, cihad âlemindeki çok dâirelerde icraâtları…”1dır. Bu dairelerdeki icraâtların Fihrist Risâlesi’nin İkinci Cildi olan Onuncu Şuâ’daki izahı şöyledir: “On dokuzuncusu: Âhirzaman alâmetlerinden olup, Âl-i Beyt-i Nebevî’den çıkacak olan Hazret-i Mehdi (ra) hakkında ayrı ayrı rivayetler […]
Hubb-u Câh Hastalığı
Hubb-u câh hastalığı Yirmi Dokuzuncu Mektup Altıncı Kısım olan Altıncı Risalenin Birinci desisesi “hubb-u câh” konusunu işler. Bu Risâle “Kur’ân hâdimlerini hubb-u câh vasıtasıyla aldatmalarına mukâbil, gayet mukni’ ve kat’î bir cevapla susturur.” “Şeytan-ı ins, şeytan-ı cinnîden aldığı derse binâen, hizbü’l-Kur’ân’ın fedakâr hâdimlerini hubb-u câh vasıtasıyla aldatmak ve o kudsî hizmetten ve o mânevî ulvî […]
Anadolu Pınarları
Anadolu Pınarları Epey süredir Anadolu illerimizin dâvetlerine icâbet ediyor ve yaklaşık yirmiye yakın ilde Risale-i Nur derslerine ya da seminerlere katılmış bulunuyoruz. Bu sene ocak ve şubat aylarında İzmit, Adapazarı ve Kayseri illerimizi ziyaret etmiştik. Üzerinde çalıştığımız Risale-i Nur’dan yaklaşık on konuyu dâvet eden illerimizle istişare ediyoruz ve seçilen konuları gittiğimiz illerde yakın mahallerin de […]
Kur’ân’ın Cezâlet ve Fesâheti
Cezâlet; ahenkli, akıcı ve güzel ifâde mânâsındadır. Kur’ân cezâlet yönüyle de mu’cizedir. Yani üslûbu ahenkli, akıcı ve güzeldir. Hatta okunurken ve dinlenirken bu cezâlet çok açık ve net olarak fehmedilir ve görülür. Kur’ân’ın cezâleti insanı mest eder. Kur’ân-ı Hâkîm’in, nazımda cezâleti vardır. Âyet ve sûrelerinde belirli bir sıra takip edilir. Tertîbi mükemmeldir. Âyetleri kâfiyeli ve […]
İ’câz-ı Kur’ân’ı beyan
İ’câz-ı Kur’ân’ı beyan İ’câz-ı Kur’ân; Kur’ân’ın mu’cizeliği, Allah’ın sözü olması ve benzerinin yapılamamasıdır. Bediüzzaman Hazretleri Risâle-i Nur’da Kur’ân’ın kırk vech-i i’câzını icmâlen isbat etmiştir. “Kur’ân-ı Kerim’in i’câzının en dakik vechi, nazmının belağatındadır.”[1] Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyânın esas-ı i’câzının en mühimlerinden, belâgatinden sonra îcâzıdır. Îcaz, i’câz-ı Kur’ân’ın en metin ve en mühim bir esasıdır. Kur’ân-ı Hakîmde şu mucizâne […]