Bediüzzaman’ın Gazete Çıkartma teşebbüsü
Bediüzzaman gazetelerde yayımlanan makalelerinin yanı sıra ilk kez yeni bir teşebbüste bulunmak üzere, 1 Şubat 1909 tarihinde çıkaracağı gazetesinin müracaatını gerçekleştirmiştir. Marifet ve İttihâd-ı Ekrâd adıyla haftalık olarak çıkaracağı Türkçe ve Kürdçe gazetesi için 1498 numaralı bir arîza (dilekçe) ile teşebbüste bulunur ve gerekli mercilerle yazışmalar yapılır. Gazetenin çıkarılmak istenmesinin sebebini Bediüzzaman dilekçesinde dile getirir. Çıkartılmak istenen gazetenin dilinin Türkçe ve Kürdçe olması, adının da Marifet ve İttihâd-ı Ekrâd yani bugünkü dilde Kürtlerin Birliği ve Bilgilenmeleri olması olumsuz düşünce sahibi olanların ırkçılık damarları ile atağa geçmelerine sebep olmuştur. Gazete konusunun siyaset-i şer’iye ve ulûm ve şu’un-ı muhtelifeden yani şer’î siyâset ve muhtelif bilim ve işlerden bahseden bir gazete olacağının belirtilmesi, ırkçı yaklaşımın önünü tamamen kestiğini özellikle belirtmek gerekmektedir. Çünkü şer’î bir siyâsette ırkçılığa asla yeri yoktur. Bilimsel yaklaşımlar buna zaten fırsat vermeyeceği gibi, muhtelif işlerde, ırkçılık gibi zarar veren işlere değil, faydalı işlere yer vermekten başka bir şey değildir. Bediüzzaman’ın hayatını okuyanlar çok iyi bilir ki hiçbir zaman ırkçılık yapmamıştır. Gazetenin Yayın ilkeleri maddeler halinde sıralanabilir. 1. Siyaset-i Şer’îye(İslâm’a uygun siyâset) 2. Ulûm-i muhtelife(Çeşitli ilimler) 3. Şu’ûn-i muhtelife(çeşitli işler). A. Sosyal problemlerin çözümüne yönelik bir yayıncılık. B. Fıtrî meyalanları uyandıran bir yayıncılık. C.İlâ-i Kelimetullahı esas alan bir yayıncılık olarak başlıklar halinde sunulabilir.[1]
Bediüzzaman’ın gazete çıkarmak için müracaatı:
1 Şubat 1909 tarihinde, çıkaracağı gazetenin müracaatını yaptığına dair belgeler aşağıdadır:
Bâb-I Âlî (Hükûmet Kapısı) Nezâret-İ Celîle-İ Dâhiliye (İçişleri Bakanlığı)
İdâre-i Matbû’ât (Basım ve Yayın İdaresi),Aded (Sayı)1498
Bediüzzaman Said-i Kürdî Efendi Hazretleri tarafından takdim edilip İdare-i Çakerîye (İdaremize) havale buyurulan arz-ı halde (dilekçede) siyâset-i şer’iye (İslami ölçülere uygun siyâset) ve ulûm ve şu’ûn-ı muhtelifeden (çeşitli ilimler ve işlerden) bâhis olmak (bahsetmek) ve şimdilik haftada bir, ileride yevmî (günlük) çıkarılmak üzere “Ma’rifet ve İttihad-ı Ekrâd” (İlim ve Kürtlerin Birliği) nâmıyla Türkçe ve Kürtçe bir gazete neşrine me’zuniyet i’tası istid’â edilmiş (izin verilmesi istenmiş) olmasıyla Matbû’ât Nizamnamesi’nin üçüncü ve dördüncü maddelerinin fıkra-i ûlâları ahkâmına tevfikan (birinci fıkraları hükümlerine uygun) müsted’î-i mûmâ ileyh (dilekçe sahibi) hakkında mu’âmele-i lâzımenin îfâsıyla (gerekli işlemin yapılmasıyla) neticesinin inbâsı (bildirilmesi) hususunun Zabtiye Nezaret-i Aliyyesi’ne (Güvenlik Bakanlığına) emr ve iş’âr buyurulması bâbında (emredilmesi ve yazı ile bildirilmesi konusunda) emr-u ferman hazret-i men lehü’l-emrindir (emir ve ferman sizindir). Fî 10 Muharrem sene 327 ve Fî 20 Kânun-ı sânî sene 324 (2 Şubat 1909) Matbû’ât-ı Dâhiliye Müdiri-Mehmed Tevfik[2]
Gazete çıkarılmasına engel olan sebepler:
Zaptiye Nezâret-i Behiyyesi’ne, 14 Muharrem sene 324-24 Kânûn-ı Sânî (1)324(6 Şubat 1909)
Siyaset-i Şer’iyye ve ulûm-ı şu’ûn-ı muhtelifeden bahis olmak ve şimdilik haftada bir ve ileride yevmî çıkarılmak üzere “Marifet ve İttihâd-ı Ekrâd” nâmıyla Türkçe ve Kürdçe bir gazete neşrine me’zuniyet î’tâsı Bediüzzaman Sa’îd-i Kürdî Efendi tarafından verilen arz-ı hâlde isti’â olunmuştur. Matbu’ât Nizamnâmesi’nin üçüncü ve dördüncü maddelerinin fıkrâ-i ûlâları ahkâmına tevfîkan mu’âmelei lâzımenin îfâsıyla neticesinin inbâsı husûsuna himmet.[3]
Bediüzzaman’ın “1909 tarihinden sonra(1910 Bahârı) tekrar Van’a geri dönmesi, Suriye’nin başşehri Şam’a gitmesi, tekrar İstanbul’a dönüp Rumeli seyahatine katılıp tekrar Van’a avdetiyle Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesi ve Rusya’daki esaret hayatının bitmesinin hemen akabinde İstanbul işgali gibi olaylar Bediüzzaman’ın gazete çıkarma fikrini o dönemlerde ortadan kaldırmıştır.”[4]
Bediüzzaman’ın “Marifet ve İttihâd-ı Ekrâd” ismiyle bir gazete çıkarma teşebbüsü o günün şartlarında tahakkuk etmemiş olup, istikbalde talebeleri tarafından takip edilmiş ve tatbikata geçirilmiştir. Özellikle Bediüzzaman Hazretleri’nin vefatından sonra mümtaz ve müdakkik talebesi Zübeyir Gündüzalp önderliğinde gazete çıkarma gayretleri meyvesini vermiştir. Zülfikâr, Uhuvvet, İttihad ve Yeni Asya Gazeteleri bu niyetin fiilî tezahürüdür.
Abdülbâkî Çimiç
[1] ABIBSNİŞ, Cilt-I, s.529,530
[2] BOA(Başbakanlık Osmanlı Arşivi),DH.MKT.(Dahiliye Nezareti Mektûbî Kalemi),2730/76,14 M 1327(5 Şubat 1909)
[3] BOA(Başbakanlık Osmanlı Arşivi),DH.MKT.(Dahiliye Nezareti Mektûbî Kalemi),2730/76,14 M 1327(5 Şubat 1909)
[4] ABIBSNİŞ, Cilt-I, s.529,530