Bedîüzzamân Hazretleri, caddelerde ve sokaklarda bir çığır açmaktan kaçınarak kalb ve rûhlar üzerinde azîm bir çığır açmış ve önce gönülleri fethetmiştir. Gönüller üzerinde bıraktığı etki ve te’sîrin sırrı ise ihlâs-ı taammedir. O tam ihlâs ile hareket etmiş, vazîfesini yapıp vazîfe-i ilâhiyeye karışmamıştır.
Bedîüzzamân’ı tepeden inmeci ve sünnetullaha zıt bir metod tatbîk edici olarak kimse gösteremez ve göstermemeli. O asr-ı saadet metodunu âhirzamana taşımış bir mütefekkir ve müceddiddir. Onun mesleğinin esâsı ihlâsa dayanmış olup; îmân, hayat ve şerîat sırasını ta’kip eder. Bu sıra mütedahil daireler misüllü olup öncelik îmândır. İmân hayata hâkim olmalı ki o hayat şerîata zemin izhar etmelidir. Yoksa akîm kalır, zarar verir.
Bedîüzzamân Hazretleri bu son ahirzamân asrında bir îmân inkîlâbı başlatmış olup öncelikle kalb ve rûhlar üzerinde Kur’ân hakîkatlerinin hâkimiyetini kurmuştur. Onun hizmeti îmâm üzerine olup hayat ve şerîat olarak devam eder.
Bedîüzzamân bir ihya hareketi ile dehşetli bir asırda tecdîd vazîfesini ifa etmiş olup, slogancı bir islâmcı olmamıştır. O îman cereyanındadır. Sloganik bir söylemden yana olmayıp, müsbet hareket ve eylemi ihtiyar etmiştir.
Bedîüzzamân âzamî sünnete ittibâ’ etmiş, sünnet yolunu ta’kib etmiş olup; îmânın hayata te’sîr etmesi için çalışmış ve dikey değil, yatay olan sünnet yolundan gitmiş. Onun akıl, kalb ve rûhlar üzerindeki hakimiyetinin en büyük te’siri fıtrata ve sünnete uygun bir metod ile hizmetini yapmasıdır.
Abdülbâkî ÇİMİÇ
“Bedîüzzamân Slogancı Bir İslâmcı değildi” için 1 yorum