Bu âhirzaman çok çalkalanıyor Üstadım Bediüzzaman Hazretleri ile bir hasbihâldir Aziz Üstâdım! “Bu ahirzaman çok çalkalanıyor; bu fitne-i âhirzaman acip şeyler doğuracağını ihsas ediyor.”1 demiştiniz. Aynen öyle oluyor! Verdiğiniz ihbarlar ve ikazlar aynıyla vuku buluyor. Ahirzaman asrı, mâhiyetine uygun vukuata şahitlik ediyor. Nura muhatap olduğunu söyleyenler dahi acımasız ve hak-hukuk tanımadan “Ahirzaman Garipleri”ne vuruyor! Ne […]
Yazar: Feyz-i Nur
Tarafgirlik Damarı
Tarafgirlik Damarı Tarafgirlik; taraf olma, taraf tutma ve taraftarlık göstermektir. Tarafgirlik ikidir. Biri hak namına olursa, haklılara melce ve sığınılacak yer olur. Bu müsbet tarafgirliktir. Diğeri ise menfî tarafgirliktir ki nefis istimâl eder ve haksızlara melcedir ki, onlara nokta-i istinad teşkil eder. İşte bu tarafgirlik hak namına değil, nufus-u emmare hesabına çalışır. Şeytan bu tarafgirlik […]
Zihniyet-i inhisâr
Zihniyet-i inhisâr Asırların sahibi ve adamı, müceddid-i âhirzaman olan Üstad Bediüzzaman Hazretleri “Zihniyet-i inhisâr, hubb-u nefisten geliyor. Sonra maraz oluyor; nizâ ondan çıkıyor.”1 demektedir. Ne kadar haklı, ne kadar hakîkatli bir tesbit! Yalnız bana ait anlayışı ve tekelci bir zihniyeti temsil eden zihniyet-i inhisâr, nefsini ve kendini sevmekten kaynaklanmaktadır. Bütün içtimâî ve sosyal hayatın hastalıkları […]
Yetişkinler Okuma Programından Düşünceleri
Yetişkinler Okuma Programından Düşünceleri Orta Karadeniz Bölgesi 4.Yetişkinler Risale-i Nur Okuma Programı 6-13 Temmuz 2014 tarihleri arasında Tokat’ta tamamlandı. Programa katılan yetişkilere program ile ilgili düşüncelerini, tekliflerini, programın süresini ve devam edip etmemesini sorduk. Ayrıca müzâkereli yapılan okumalar ile ilgili düşünce ve tekliflerini aldık. Gelecek senelere ve bu tür programları yapmak isteyen mahallere numune olmasına […]
Tokat’ta, nefs-i nâdana sille-i tokat!
Tokat’ta, nefs-i nâdana sille-i tokat! Bu seneki “Yetişkinler Risale-i Nur Okuma Programı” Tokat’ta yapıldı. “Ey kendini insan bilen insan! Kendini oku. Yoksa hayvan ve câmid hükmünde insan olmak ihtimali var.” (Sözler) Nefs-i emmâreme bir sille-i tedip: Ey fahre meftun, şöhrete müptelâ, medhe düşkün, hodbinlikte bîhemtâ, sersem nefsim!1 Sen ey tembel nefsim! Ne zaman uyanacaksın? Artık […]
Cadde-i kübrâ ve Risale-i Nur
Cadde-i kübrâ ve Risale-i Nur Cadde-i kübrâ; en selâmetli Kur’ân yolu; Sahâbe ve Peygamber vârisi olan büyük zatların takip ettikleri yoldur. Cadde-i kübrâ-i Kur’âniye ise Kur’ân’ın büyük, geniş ve sağlam caddesidir. Risâle-i Nur Külliyatı’nın müteferrik yerlerinde temas edilen cadde-i kübrâ kavramı incelendiğinde bu büyük Kur’ân caddesinin dar bir kulvar, şerit ve yol olmadığı anlaşılıyor. Bediüzzaman […]
Velâyet-i Kübrâ ve Risale-i Nur
Velâyet-i Kübrâ ve Risale-i Nur Velâyet-i Kübrâ; en büyük velilik. Cenâb-ı Hakk’ın insana yakın olmasına bakan ve peygamber varisi olmaktan gelen velilik mesleğidir. Allah’ın kula yakınlığından inkişaf eden, kisbden (çalışmaktan) ziyade vehbiyetle gidilen, mahiyeti çok yüksek, meşakkatli, zevk ve lezzetleri az olan velâyettir. Misal olarak, peygamberlerin, sahabelerin ve ahirzamanda Hz. Mehdi ve talebelerinin şahs-ı mânevîsinin […]
Şahs-ı mânevî-i Âl-i Beyt’in hakîkî vazîfesi
Şahs-ı mânevî-i Âl-i Beyt’in hakîkî vazîfesi Cenâb-ı Hak Şûrâ Sûresi’nde Peygamber Efendimiz (asm)’in lisânıyla “De ki: Vazîfem karşılığında sizden bir ücret istemiyorum. Sizden istediğim, ancak akrabaya sevgi ve Ehl-i Beytime muhabbettir.”1 buyurur. Nass-ı kat’î ile sabit ve hadis-i Nebeviyle müberhen (delil ile ispatlanmış) Âl-i Beyte muhabbete işaret etmekte, bu vazifeyi ifâya dâvet eylemektedir. Çünkü, İslâmiyet […]