Yazar: Feyz-i Nur
Risâle-i Nur’da Cüz-i ihtiyârî
Risâle-i Nur’da Cüz-i ihtiyârî Cüz-i ihtiyârî veyahut irâde-i cüz’iye; insana Allah’ın verdiği az bir arzu serbestliği, dilediği gibi hareket edebilme kabiliyetidir. Yani kulların hür ve serbest olarak hareket etme arzusudur. “Bir silâh-ı insânî olan o cüz-i ihtiyârî, hem nakıs, hem kısa, hem âciz, hem icatsız olduğundan, kesbden başka bir şey elinden gelmez.”[1] Öyleyse insanın elinde […]
Hayır- Şer ve Fiiller
Hayır- Şer ve Fiiller Fenâ ve şer fiillerin durumu nedir? Bu fiiller zatında şer midir? Yoksa şerler esâsında şer değil, kul irâde-i cüzîyesi ile seçerek sû-i istimâl ile kendisine şer mi yapıyor? Sualler sürüp gidiyor… Cenâb-ı Hak hayırdan ve haseneden yanadır. Kullarının hayır işlemesini ister, şer işlemesini istemez. “Fakat seyyiatı isteyen, nefs-i insâniyedir—ya isti’dâd ile, […]
Yetmiş yıldır yuvarlanan taş ve zaman…
Yetmiş yıldır yuvarlanan taş ve zaman… “Risâle-i Nur’un hocası, Risâle-i Nur’dur.”[1] Risâle-i Nur kendi kendini şerh ve îzâh eden nadide bir eserdir. Bir mevzû’nun îzâhı ve tekmili başka Risâlede muhakkak verilmiştir. Onun için Risâle-i Nur okumalarımızda bu usûle uygun okumalar yapabilirsek birçok meselenin şerh ve îzâhına ulaşmış olabiliriz. Risâle-i Nur da ekseriyet i’tibârıyla kendi kendine […]
Meslek ve meşreplerin hakka istinadı
Meslek ve meşreplerin hakka istinadı İslâm’a hizmet dâvâ eden meslek ve meşrepleri ta’rîf ederken ikiye ayırabiliriz. Bediüzzaman Hazretleri de meslekleri ‘müsbet ve menfî ‘ olarak ikiye ayırmıştır. “Meslekler, mezhepler ne kadar batıl da olsalar, içinde ukde-i hayatiyesi hükmünde bir hak, bir hakîkat bulunur. Eğer âsârına ve neticelerine hükmeden hak ve hakîkat ise ve menfî cihetleri […]
Risâle-i Nur’un esâs mesleği…
Risâle-i Nur’un esâs mesleği… Risâle-i Nur’un esâs mesleği hakiki ihlâs olmak cihetiyle[1]; Nurun mesleğinin en mühim esâsı sırr-ı ihlâstır. Risâle-i Nur’un hakiki mesleği sırf imânî ve uhrevîdir. Onun için mesleğimiz sırr-ı ihlâsa dayanan hakaik-i imâniyedir. “Madem mesleğimiz azamî ihlâstır; değil benlik, enaniyet, dünya saltanatı da verilse, bâkî bir mesele-i îmâniyeyi o saltanata tercih etmek azamî […]