Doğuda Medreset’üz-zehra projesini hayata geçirmek için ilk resmî temaslarda bulunmak niyet ve düşüncesini hükümete iletmek isteyen Bediüzzaman, Van eski valisi İşkodralı Tahir Paşa’nın teşviki ve referansıyla, 1907 yılının sonlarında İstanbul’a gitti. İlk iş olarak, Doğuda kurulmasını istediği üniversite ile ilgili bir dilekçeyi padişahın özel kalem dairesi olan Mabeyn-i Hümayun’a[1] sundu. Ancak, hükümet dilekçenin konusunu gerçekleştirmek […]
Yazar: Feyz-i Nur
Bediüzzaman’ın ilk İstanbul yol güzergâhı
Geçen haftaki “Bediüzzaman’ın İstanbul yolculuğu” başlıklı yazımızda yol güzergâhı konusunda şu bilgilere yer vermiştik. “Bediüzzaman Hazretleri 1907 senesinde Van’dan İstanbul’a hangi yol güzergâhından gidiyor? Bu soruya net cevap vermek pek de mümkün görünmüyor. Çünkü yol güzergâhı ile ilgili belgelere dayalı bir bilgiye ulaşamıyoruz.”[1] demiştik. Ancak bazı ihtimaller ve hatıralar var diyerek bu güzergâhın karayolu ile […]
“Ben hakikati arıyorum…”
Bazı insanların farkı, simalarındadır. O tebessüm eden yüzde tecelli eden müşfik isimler nazar-ı dikkati hemen celbeder. Bu fıtrî bir hâldir. İnsanın simasındaki halis tebessüm ve fıtrî ahval, ikinci bir niyet ile o fıtrîlikten çıkar ve ferasetli nazarlar bu hâli hisseder. İşte 9 Ağustos 2020 tarihinde Rabbimin rahmetine kavuşan makbul bir kul olduğuna kanaat-i kalbim ile […]
Bediüzzaman’ın İstanbul yolculuğu
Bediüzzaman Medreset-üz-Zehra’sını, Büyük İslâm Üniversitesi’ni vücuda getirmek, dolayısıyla sekiz senedir plan ve projesini zihninde çizdiği cihan çapındaki İslâm’a hizmet dâvâsının bir kanadını ve hayatı boyunca kendisine gaye-i hayal ederek uğrunda çalıştığı pek büyük niyetinin bir tarafını tahakkuk ettirmek maksadı ve gayesiyle, İslâm halifesine müracaat etmek üzere İstanbul yolunu tuttu.
Bediüzzaman Van’dan, İstanbul’a gidiyor
Bediüzzaman’ın İstanbul’a gitmek üzere Van’dan ayrılması 1907 Kasım’ının 18’inden sonra[1]gerçekleşmiştir. İstanbul’a gelişi: Rûmî 1323, bu tarîh 1907 Aralık ayı sonu veya 1908 Ocak ayı başları olmalıdır. Divan-ı Harb-i Örfî’nin ikinci tab’ında Nâşir Ahmed Râmiz tarafından yazılan önsözde O’nun gelişi, kendisine gösterilen alâka ve tavır şöyle ifâde ediliyor: “Üç yüz yirmi üç(1323) senesi zarfında idi ki, Şarkın yalçın, sarp, […]
Bediüzzaman’ın babasına hürmeti
Van Valisi Tahir Paşa’nın konağında kaldığı yıllarda Bediüzzaman Hazretleri’nin babasının Nurs Karyesi’nden Van’a kendisini ziyarete geldiği bir hadise yaşanmıştır. Muhterem Araştırmacı-Yazar İslâm Yaşar bizzat ikinci kuşak Nurs Köyü sakinleri ve Bediüzzaman’ın yakın akrabalarından bu hadisenin yaşandığını kendisi dinlemiş ve olayı eserlerine almıştır. Biz de bu hadiseyi önce Bediüzzaman Beşlemesi’nden takip edelim:
Van Kalesi’nden düşerken “Eyvah! Dâvâm!”
Van kalesi ve Horhor[1]: Eski Van şehri ki, Bediüzzaman’ın kaldığı yer de burasıdır. Şimdi harabeye dönen ve ancak bazı kalıntıların bulunduğu bu yerde, Van eski valisi Tahir Paşa’nın konağının kalıntıları da bulunmaktadır. Van kalesi bu şehrin kuzeyine düşer. Kalenin güney yamacında iki mağara bulunmaktadır. Bediüzzaman bu mağaraların üst kısmında olanından aşağıdakine düşerken “ah dâvâm” demiştir. […]