Yazar: Feyz-i Nur
Bediüzzaman’ın Ayasofya Mevlidi’nde nutuk îrâdı
Bedîüzzamân Hazretleri, İttihâd-ı Muhammedî Cem‘iyyeti tarafından 12 Rebîul-evvel 1327 / 21 Mart 1325 [Milâdî 3 Nîsan 1909] günü Ayasofya’da okutulan Mevlid’de dâvet üzerine bir nutuk îrâd etmiştir. Bediüzzaman Hazretleri, bu mevlidde yaptığı konuşma ile ilgili, Divan-ı Harb-i Örfi müdafaanamesinin dördüncü cinayetinde şöyle demektedir: “Avrupa bizdeki cehalet ve taassup müsaadesiyle, şeriâtı -haşa ve kella- istibdada müsait […]
İttihâd-ı Muhammedî Cem‘iyyeti ve Bediüzzaman
İkinci Meşrûtiyetin ilân edilmesiyle birlikte, İstanbul merkezli olmak üzere ilmî, fikrî ve siyâsî nitelikte pek çok kulüp, cem’iyyet, fırka (parti) kuruldu. Bunların arasında en ziyade dikkat çekenlerden birisi de 6 Şubat 1909’da kurulan İttihâd–ı Muhammedî Cem’iyyeti’dir. Bu cem’iyyetin ilk kurucu üyeleri arasında olmasa da sonrasında Bediüzzaman Hazretleri de yer almış, hatta Ayasofya Camii’ndeki “Mevlidli Açılış” […]
Bediüzzaman ve Emanuel Karasso
Bediüzzaman, çocuk yaşlarından itibaren hep ilgi görmüş ve takip edilmiş bir insandır. Çocukluğunda anne- babası, akrabaları ve köylüleri; eğitim hayatında hocaları ve medrese talebeleri; gittiği illerde devlet erkânı ve valiler; İstanbul hayatında Padişah ve Mabeyn Paşaları, edip ve ilim adamları; ayrıca devlet idarecileri, komutanlar, savcılar, hâkimler, polis şefleri ve vekiller hep onu takip etmişler, bir […]
Röportaj: Risâle-i Nur’u nasıl tanıdım?
Medresetü-z Zehra modeline âcilen ihtiyaç vardır Eğitimci-araştırmacı ve yazar Abdülbâkî Çimiç ile Risâle-i Nur’ları, ‘Bediüzzaman’ın Hayatı’ndan Tespitler yazı serisini, ilmî, içtimâî, sosyal meseleler ve eğitim modeli üzerine konuştuk. Hocam âdet üzerine herkese sorduğum üzere size de sormak istiyorum Abdülbâkî Çimiç kimdir, kısaca kendinizi tanıtır mısınız? 1963 yılında Ordu ili, Korgan ilçesi, Yenipınar Mahallesi’nde doğdum. Çocukluğum […]
Bediüzzaman’ın Bayezit talebe içtimâıdaki nasihatleri
Daha önceleri Osmanlı Padişahları, ilmiye sınıfını, ya’ni medrese talebelerini ve ulemayı askere almıyorlarken, İkinci Meşrûtiyet’in i’lânından sonra, Harbiye Nezareti;[1] “Medrese talebelerine tanınan bu imkânın, sû-i istimâl edildiği gerekçesiyle; bundan sonra, talebeyi imtihana tabi tutacak, ancak imtihanı kazananlar askere alınmayacak.” şeklindeki kararına karşı, medrese talebeleri bir protesto mitingi tertiplediler. Bediüzzaman’ın “İki Mekteb-i Musibet’in Şehadetnamesi” eserinden anladığımıza […]