Evvela şunu ifade edelim ki, 1326/1910 Bediüzzaman için önemli ve kargaşalı bir yıldır. Ancak bu fırtınalı günlerde dahi onun Kur’ân’a hizmet edeceği Kur’ânî işaretlerle teyid edilmiştir. (Yegûlûne Rabbenâ etmimlena nûrenâ) “Derlek ki; Ey Rabbimiz, “Nurumuzu tamamla.”[1] hem mânâca kuvvetli münasebeti var, hem cifirce bin üç yüz yirmi altı(1326/1910) ederek o tarihteki Hürriyet İnkılâbından neş’et eden fırtınaların hengâmında her şeyi sarsan o fırtınaların ve harblerin zulümatından kurtulmak için nur arayan mü’minler içinde, Resaili’n-Nur Şakirtleri az bir zaman sonra tezahür ettiklerinden bu ayetin efrad-ı kesîresinden bu asırda bir mâsadakı onlar olduğuna bir emaredir.”[2] Bu fırtınalı yılın ilk meyvesi, Nutuk adlı eserin neşri olmuştur. Bu Nutuk kitabında yer alan ve İstanbul’daki çeşitli gazetelerde yayınlanan Bediüzzaman’a ait makalelerden bazısı Hürriyet’in ilanının(II. Meşrûtiyet’in) üçüncü gününde nutuk olarak İstanbul’da ve bir hafta sonra da Selanik’te irad edildiği gibi; daha sonra 19 Eylül 1324/2 Ekim 1908 ile 26 Eylül 1324/8 Ekim 1908 tarihli ve 11,12,24 ve Cilt 2 sayılı Misbah Gazetesi’nde ve diğer gazetelerde neşredildikten sonra; Kütüphane-i İctihad sahibi Ahmet Ramiz tarafından Nutuk diye derlenmiş ve 1908 tarihinde İstanbul İkbal-i Millet Matbaası’nda tab’ edilmiştir.[3]
Bediüzzaman’ın ilk basılan kitabı Nutuk’tur. Kitabı bastıran Kürdizade Ahmet Ramiz’dir. Ahmet Râmiz, İkinci Meşrûtiyet’in îlânından sonra Mısır’dan, İstanbul’a gelir.[4] Kütübhâne-i İctihâd sâhibi Kürdîzâde Ahmed Efendi, çeşitli faâliyetleri arasında, Bedîüzzamân’ın “Nutuk” (1908-1909)[5] kitabını neşreder. Bu kitap Ahmet Ramiz’in bastırdığı Bediüzzaman imzalı tek kitap da değildir. 1908 yılında nutuk basıldıktan sonra birer yıl arayla “İki Mekteb-i Musîbetin Şehâdetnâmesi yâhûd Dîvân-ı Harb-i Örfî ve Sa‘îd-i Kürdî” (İlk baskı 1909, İkinci baskısı 1910) eserlerini de neşreder. Anlaşılan odur ki; Divan-ı Harb-i Örfi’nin ilk ve ikinci baskısı, yine Ahmet Ramiz’in sahibi olduğu Kütüphane-i İctihad yayınevi tarafından yapılır. Bediüzzaman’ın ilk basılan kitabı olan Nutuk kitabının Ahmet Ramiz’in İctihad Matbaası’nda ‘Adet-1’ notuyla(serinin 1. Kitabı anlamında) çıktığı görülüyor.[6]
Nutuk Esrinin dış kapağında şunlar yazıyor:
*İhtar
*Hata sevap cetveli sonunda olduğundan dikkat edilsin.
*Kütüphane-i İctihad
*Bediüzzaman Kürdi’nin Nutukları
*Her hakkı mahfuzdur tekrar tab’ı Kütüphane-i İctihad sahibi Ahmet Ramiz Efendi’ye aittir.
*Kütüphane-i İctihad mührü olmayan nüshalar sahtedir.
*Taklid edenler Kanun-u esasi ile mes’uldür.
*Dersaadet, Çemberlitaş İkbal-i Millet Matbaası 1324(1908)[7]
Nutuk Esrinin iç kapağında şunlar yazıyor:
*Dersaadet’te Kütüphane-i İcthad, adet 1
*Nutuk
*Naşiri: Kütüphane-i İctihad sahibi Ahmet Ramiz Efendi
*Her hukuku mahfuzdur. Taklid edenler Kanun-u esasi ile te’dip edilir.
*Dersaadet, İkbal-i Millet Matbaası
*Çemberlitaş Vezirhan derununda numara 10. 1326(1910)[8]
Eserde Üstad Bediüzzaman Said Nursî’nin 1908 ile 1910 arasına ait muhtelif yer ve zamanlarda hitap ettiği nutukları ile hitabet tarzındaki yazıları yer almıştır. Üstad Bediüzzaman Hazretleri bunların çoğunu tekrar gözden geçirerek Risale-i Nurlarda tecelli eden Kur’ân üslûbuna mazhar kılacak birçok tasarruf ve düzeltmelerde de bulunmuştur.[9]
Yukarıdaki bilgiler ışığında “Nutuk kitabının baskı tarihi 1908 sonu 1909 başlarıdır. En geç 22 Ocak 1909’da basılmıştır. Çünkü kitabın üzerindeki baskı tarihi olarak 1324 ve 1326 tarihleri vardır. Bunların ilki Rumî, ikincisi de Hicrî’dir. Hicrî’nin son günü basılmış olsa bile bu kitap 22 Ocak 1909’da basılmış demektir.”[10]
Solda İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi’nden alına nüsha. Sağda ise Atatürk Üniversitesi Seyfettin Özege Kütüphanesi’nden alınan nüsha.(Bu nüshada elle 1324-1326 yazılmış.)
“Bu nüsha kapakları Nutuk kitabının baskı tarihinin 1324 Rumî ve 1326 Hicrî olduğuna dair birer belge niteliğindedir. Bununla birlikte kitabın asıl adının da “Bediüzzaman-ı Kürdi’nin Nutukları” olduğunu görüyoruz.”[11]
Yeni Asya Neşriyat da Eski Said Dönemi Eserleri içine derç etmiş olduğu Nutuk eserinin baş kısmında Bediüzzaman’ın şu ifadelerine yer vermiş: “Kader bana Türkçe’yi az vermiş, hattı hiç vermemiş. Dilim kalbimin lisânını iyi anlamıyor ki, iyi tercümanlık etsin. Hem de derin yerden çıkarıyor manayı; bazı hakikat parçalanır. Sizin fehim ve dikkatiniz bana yardım etsin. Münşî Bediüzzaman.” Bediüzzaman Said Nursî’nin ilân-ı hürriyetin üçüncü gününde(26 Temmuz 1908) irticalen söylediği ve sonra Selânik’te Hürriyet meydanında tekrar ettiği ve o zamanın gazetelerinin neşrettikleri nutkunun suretidir.[12]
Nutuk eserinde neşredilen makaleler:
1. Dağ Meyvesi Acı da Olsa Devadır, Amma Hazmı Sakil, 2.Hürriyete Hitap, 3. Prens Sabahaddin Bey’in Sû-i Telâkki Olunan Güzel Fikrine Cevap, 4. İstanbul’da Kürdlere Edilen Telkinat,5. Herkes Vazifesini Bilmeli, Suistimal Etmemeli, 6. Niyazi Bey’e, 7. Kürdistan Ulema ve Meşayih ve Rüesa ve Efradına Meşrutiyete Dair Telkinattır.
Abdülbâkî Çimiç
[1] Tahrim Suresi:8
[2] Şualar, 2013, s.1094
[3] ABIBSNİŞ, Cilt-I, s.696
[4] Niyâzî Beye (s.22) / Sa’îd.
[5] Kürdistan Ulemâ ve Meşâyih ve Rüesâ ve Efrâdına Meşrûtiyete Dâir Telkīnâtdır (s.22-24) / Bedîüzzamân.
[6] Gerçeğim Aynasında Bediüzzaman, Nurettin Ceylan,2016, s.36
[7] Gerçeğim Aynasında Bediüzzaman, Nurettin Ceylan,2016, s.29
[8] Gerçeğim Aynasında Bediüzzaman, Nurettin Ceylan,2016, s.30
[9] Eski Said Dönemi Eserleri(Nutuk), 2013, s.168
[10] Gerçeğim Aynasında Bediüzzaman, Nurettin Ceylan,2016, s.90
[11] Gerçeğim Aynasında Bediüzzaman, Nurettin Ceylan,2016, s.90
[12] Eski Said Dönemi Eserleri(Nutuk), 2013, s.169