Bir önceki “Uhuvvet Vakfı’nda Risâle-i Nur okuduk” yazımızla alâkalı hem programa katılanlardan, hem de yakın-uzak mahallerden çok müsbet mânâda geri bildirimler aldık. Özellikle bizzat yüz yüze, telefon ve mesajlarla iletilen memnuniyetler çok önemli.
Programa bizzat katılan ağabey ve kardeşlerimiz hâlen programın te’sirinde olduklarını, tekrârına muhakkak katılacaklarını belirtirken, katılamayanlar da muhakkak katılmak için haberleşmek istediklerini ve tatillerini program haftasına denk getirmek için çalışacaklarını ifade ettiler. Bu durum çok memnuniyet vericidir. Hem de uygulanan “Yetişkinler Okuma Programının” isabetli bir karar olduğunu göstermektedir. Çünkü cemaatimizin bu tür programlara şiddetle ihtiyacı olduğu anlaşılıyor. Bizler de bu noktaya tekrâr tahşidât yapmak için bir yazı daha yazmanın isabetli olacağını düşündük. Bu yazımızda okuma programına katılan ağabey ve kardeşlerimiz ile yapılan röportajları paylaşacağız.
Okuma programına katılanlara ”Çorum’da yapılan Yetişkinler Okuma Programı hakkındaki düşünceleriniz nedir?” diye sorduk.
İşte ‘şevk uyandıran’ cevaplar:
MEHMET ERBAŞ (Tokat):
Gerçekten, Pazartesi (30 Temmuz 2012) günü başlayan programımız çok verimli geçti. Dolu dolu geçti. Güzel bir program yaptık ve yüzde seksen programa uymaya çalıştık. İnşâallah gelecek sene ülkemizin güzel bir yerinde devamını bekliyoruz. Cenâb-ı Allah buradaki kardeşlerimizden, hepinizden razı olsun diyorum. (Mehmet Erbaş Hocamızın bir önceki yazımız olan “Uhuvvet Vakfı’nda Risâle-i Nur Okuduk” başlıklı yazımıza yazmış olduğu mesaj ise şöyledir. “Aziz kardeşim Baki Bey, yazınızı okudum, gerçekten oradaki uhuvvet ve muhabbeti yeniden yaşadım. İnanır mısın, gelecek sene muhtemelen Ordu ilinde de aynı duyguları farklı arkadaşlarla yaşamak istiyorum. Birlikte okumaya ve müzâkereli derslere çok ihtiyacımız var. Dilerim bu yetişkinler okuma programları yaygınlaşarak devam eder.)
ABDULLAH KARABUDAK (Osmancık):
Hakîkaten çok verimli bir program oldu. Şahsım adına Risâle-i Nurları yüzeysel okuduğumuzu fark ettim. Müzâkereli dersler çok verimli oldu. Yaptığımız müzâkereli dersleri, döndüğümde cemaatimiz ile de tekrar paylaştık. Bu programa gelecek senelerde de katılmak istiyorum. Sadırdan değil, satırdan yapılan dersler ve deliller çok önemli ve bu programlarda buna şahit olduk. Çevremizde sadırdan konuşulan günlük hadiseler hepimizde tereddütlere sebep olabiliyor. Onun için bu tür problemlerimizi çözmek için de tekrar Risâle-i Nurları birlikte okumamız ve kaynaktan, satırdan devam etmemiz gerekiyor. Herkese selâmlarımızı iletiyor ve programda bizlere yardımcı olanlardan da Allah razı olsun diyorum.
AHMET NİTELİK (Osmancık):
Okuma programına ilk defa katılıyorum. Hakîkaten çok feyizli oldu, bereketli oldu. Şahsım adına çok istifadeli oldu. Gâyet güzel oldu, tekrarını bekliyorum.
AHMET KAYA (Çorum):
Çorumluyum, Şeker Fabrikası’ndan emekliyim. Ben de ilk defa okuma programına son iki gün de olsa katıldım. Gerçekten çok güzel oldu, keşke öncekilere de katılabilseydik. Talebelerin okuma programına da katılmıştık, hakîkaten çok güzel bir faaliyetmiş. İnsanlarla tanışmak, Risale-i Nurlara yoğunlaşmak güzel. İnşâallah duâ edelim, gelecek seneye bizlere de nasip etsin. Çorum’a da tekrar bekliyoruz, biz memnunuz gelen arkadaşlarımızdan. Hepsinden Allah razı olsun.
(Ahmet Kaya Ağabeyimiz özellikle Çorum programının görünmeyen arka kısmında iftar programlarının programlayıcısı ve takibini de yaptığı için kendisine çok teşekkür ediyoruz ve son gün Yenikaradona Köyü’ne bizleri dâvet edip misafir ettiği için de Allah razı olsun diyoruz. Hem akrabaları hem de kendi aile efradı bizlere çok mükemmel bir misafirperverlik tatbikatı gösterdiler.)
SÜLEYMAN ALIÇ:
Benim açımdan fevkalâde güzel bir şey. Nur Talebelerinin birinci vazîfesi Risâle-i Nurları okumak. Okumak… Okumak… Okumak… Yani Nurculuğu tarif edersek; kalbin ritmi önemli. Kalb çalışmasa vücut çalışmaz. Dolayısıyla bizim önceliğimiz Risâle-i Nur’u okumak. Diğer illerden gelen kardeşlerle beraber fevkalâde bir hafta geçirdik. Ben bunu bir 1978-79 yılında Zonguldak’ta Gaz Köy’de okuma programlarımız olmuştu, orada yaşamıştık öyle bir şey, daha kalabalıktı, 70 kişiyle yapılmıştı. Bu bir feyiz. Allah’ın rahmeti de cemaat üzerine olunca her kişinin okumuş olması farklı mânâları gösteriyor. Biz bir cepheden bakıyoruz olaya, diğer kardeş öbür taraftan, öteki öbür taraftan bakıyor, biz eşyaya tek taraftan bakıyoruz, tek görüyoruz. Ama farklı cepheden bakınca Risâle-i Nurlardaki hakîkatleri de gerçek cephesiyle görmüş oluyoruz. Okuma programları bize bu faydayı da sağlıyor. Biz ev sahibi olarak sizlerin buraya gelmenizden çok mutlu olduk. Cenâb-ı Hak daim eylesin, hatta her yıl bunun birkaç tanesini yapmayı nasip etsin. Böylece daha farklı düşünce ve bakış açıları ortaya çıkar. Bu programlar aynı zamanda tanışmaya, kaynaşmaya ve birbirimizi anlamaya vesile oluyor. Bu çok önemli, Nur Talebelerinin birbirlerine olan teveccühleri, arzuları duâ hükmüme geçiyor. Böylece de Cenâb-ı Hak o teveccühü hiç istisnasız tahakkuk ettiriyor. Nur Talebeleri samimî bir şekilde neye yönelmişse Allah onu nasip ediyor. Bunun yüzlerce şahitliği var.
(Süleyman Alıç Ağabeyimizin önceki yazılarımıza gönderdiği mesajlar ise şöyledir: “Baki hocam, bölge olarak Çorum’da gerçekleştirilen bu okuma programına öncülük yaptığınız ve Nurlardan aldığınız hakîkatleri ihlâs ve muhabbet ve kavl-i leyyinle paylaşarak Nurların anlaşılmasına vesîle olduğunuzdan dolayı sizleri ve bütün programa katılarak katkı sağlayan Samsunlu, Amasyalı, Tokatlı ve Çorumlu ağabey ve kardeşlere binler teşekkürler. Rabbim bizleri ve çoluk çocuklarımızı bu hizmet-i îmâniye ve Kur’âniyeden sonsuza denk ayırmasın inşâallah! Gelecek sene de ister yine Çorum’da veya başka bir ilde olmak üzere, bizlerin “bu dünyaya ticaret ve memuriyet için gönderiliş gayemizin” anlaşılması için buluşmayı dört gözle hem şahsım ve tüm Çorumlu Nur Talebeleri bekliyoruz.)
İLHAN KOÇGÖZ (Tokat):
Okuma programına ilk defa katılıyorum. Özellikle Çorumlu ağabey ve kardeşlerimize, gösterdikleri misafirperverliklerinden dolayı sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Allah razı olsun. Biz de onları Tokat’a dâvet ediyoruz. Ben ilk defa katılma hasebiyle çok heyecanlıyım. Okuma programı özellikle Yeni Asya’yı ve Risâle-i Nurları tanımam açısından benim için milât oldu. Bundan sonra Risâle-i Nurlara daha farklı açıdan bakacağımı düşünüyorum. Açık ve net, dürüstçe söylüyorum.
HALİL TOYKUN (Tokat):
Program çok verimli geçti. Tekrar katılmak istiyoruz. Herkesten Allah razı olsun.
OĞUZ YİĞİTER (Amasya):
Önceki konuşan kardeşlerden, ağabeylerden ilhâmen bazı şeyleri ben de tamamlayıcı olarak söylemek isterim. Şimdi bizim Nurculuk geleneğimizde mevlitlerimiz var, istişare toplantılarımız var. Değişik vesîlelerle bir araya geliyoruz. Yani bu okuma programları dar çerçevede ve uzun süreli, on günlük, bir haftalık da olsa önemli. Diğer toplantılarda da meselâ mevlidde bir günlük tanışma oluyor, insanlar birbirini tanıdıkça muhabbet artıyor. Marifet; adı üstünde yani tanımanın derecelerine göre… Süleyman Ağabey’i bölge toplantılarından tanıyordum, o kadar seviyordum. Yani tanıdığım kadarıyla seviyordum. Ama şimdi bir hafta birbirimizi daha yakından tanıma imkânımız oldu. Dolayısıyla bu meşveret toplantıları, mevlidler, değişik organizasyonlarının dışında her Nur Talebesinin bu uhuvveti iliklerine kadar yaşayabilmesi için böyle okuma programında mutlaka bu tadı tatması lâzım.
AHMET KARA:
Bu okuma programından çok istifade ettim. Özellikle Abdülbâkî kardeşimizin Risâle-i Nurlardan birbiriyle bağlantılı yaptığı derslerden çok faydalandık. Buradan fikirlerim değişmiş olarak dönüyorum. Bu programlarda birbirimizi daha iyi tanımış olduk. Birlikte yapılan müzâkeleri dersler de faydalı oldu. Bu programın gelecek senelerde de devam etmesini istiyorum.
Ahmet Kara Ağabeyimiz ise bizlere yazmış olduğu mesajda şunları ifade etmiş: “Muhterem kardeşim Abdülbâkî Çimiç (Ahmet ağabey bizlere özellikle Abdülbâkî olarak hitap eder. Hatta yazılarımızı da bu isimle yazmamızı ister. Ya nasip diyelim!). Okuma programı ile ilgili yazınızı iki defa okudum. Kendimi halen o programın içindeymişim gibi hissettim. Husûsan müzâkereli derslerden çok istifâde ettim. Orada teneffüs ettiğim mânevî havadan halen kurtulmuş değilim, bendeki tesiri devam ediyor. Amasya’da geçen yıl uygulanan programdan sonra, Çorum’daki bu ikinci program daha istifâdeli olduğu kanaatindeyim. Şimdi artık nasipse inşâallah seneye Ordu’daki (Tokatlı ağabeyler gelecek seneki programın Ordu’da yapılması arzusunda) programın daha mükemmel olacağı fikrini taşıyorum. Böyle programlara çok ihtiyacımız olduğuna inanıyorum. Bizim gibi yaşlıların katılmasını özellikle tavsiye ediyorum. Çorum’da yaşadığımız güzellikler ile maddî ve mânevî havayı çok güzel anlatmışsınız, gönlünüze, dilinize, elinize sağlık. Allah’a (cc) emanet olunuz.”
SELİM ÇEPNİ (Samsun):
Program verimli geçti ve son yapılan soru-cevaplı derslerin istifadeli olduğunu düşünüyorum. Özellikle şahs-ı mânevîye hassaten dikkat çekmek istiyorum. Cemaatimizin şahs-ı mânevîsine çok ehemmiyet veriyorum. Gazetemiz bizim şahs-ı mânevîmizi temsil ediyor. Günlük muhakkak gazetemiz okunmalı ve cemaatimizin şahs-ı mânevîsine itimâd etmeliyiz. Onun için de cemaat meselesinde hassasım. Şahıslarla uğraşmamak gerekir diye inanıyorum, nerede bir aksaklık varsa biz hemen oraya koşmalıyız ve ortak akılla hareket etmeliyiz. Gazete iyi takip edilirse ve diğer yayınlarımız olunursa problemimiz kalmaz inşaallah.
Abdülbaki Çimiç