Çok adamlar gördüm ki nefsine itimâd ederek kendini haklı gösterip tenkîd hastalığına tutulmuş. Hâlbuki sırr-ı ihlâs, ferâgati ve affetmeyi istiyor.
Affedenler kazanıyor. Ancak nefis affetmeyi pek sevmiyor. Öyleyse nefsin hatırını kırıp, hakkın hatırına taraf olmalıyız.
Nefsine itimad eden belâyı bulmuştur. Çünkü nefis münekkiddir. Kardeşine karşı acımasızdır. Daima kendini haklı, muhatabını haksız görür. Ona güvenme! Çünkü nefs-i emmâre dâima kötülükleri ister. Rabbimiz rahmet ederse o müstesna!
Affetmek îmânın, mü’mine saldırmak nefsin ve şeytanın sâikiyledir. Nefsine gem vurmak, îmânın gücünden gelir. Ona gem vuramıyorsan mağlûpsun!
Nefis kendini müdâfaa eder; vazîfesi hakkı görmek ve göstermektir. Nefis kusûrunu görmek istemez; vazîfesi istiğfâr ve istiâze olmalıdır.
Nefis hodbînlikte (bencillikte) bîhemtadır (benzersiz); vazîfesi hudâbinlik (Cenâb-ı Hakk’ı tanıyan, bilen; Hakk ve hakikatı gören) olmalıdır.
Nefis fahre meftûndur; vazîfesi şükür etmek olmalıdır. Nefis şöhrete müptelâdır; vazîfesi tevâzu’, hacâlet göstermek olmalıdır.
Abdülbâkî Çimiç
“Nefse İ’timâd Etmemek!” için 1 yorum