Zaman olur ki, adem-i nimet, nimettir
“Hâfıza bir nimettir. Fakat ahlâksız bir adamda, musîbet zamanında nisyân ona râcihtir.(Lemeât)”
Âcizâne anlayabildiğim, insan hâfıza ile büyük nimete kavuşturulmuştur. Hıfzetmek ve geçmişin güzellikleri ile mütelezziz olmak insâniyetin gereğidir. Hem insanın hâfızası ahirette bizlere birer amel defteri olarak verilecek, bütün tarihçe-i hayatımız ve amellerimiz ortaya çıkacaktır. Bu nedenle de hâfıze bir nimettir diyebiliyoruz. Elbbete îmân ehli için güzel haseneleri ve amelleri için hâfızanın nimetiyet ciheti nazarlara sunulmuş da olmalıdır.
Fakat ahlâksız bir adamda, yanî kalbi ve rûhu îmân ile mütezeyyin olmayan ya da o kalb ve rûh fenâ meyelanlara mağlup olmuş durumda ise, musîbet zamanlarında nisyân, unutmak o insana hâfızadan daha üstündür. Çünkü musîbetin hikmetine ve o musîbette merhamet-i ilâhiyenin, hikmet-i rabbâniyenin ve cemal-i adaletin izini, özünü ve yüzünü ahlâksız adam göremeyecek ve isyana gidecek, kalbi ve rûhu feverân edecektir. O halde musîbetin ağırlığına dayanamayan ahlâksız adama hâfıza cihetiyle o musîbet zamanını unutması musîbeti hıfzetmesinden üstün olmalıdır.
Bâkî ÇİMİÇ
[email protected]