Nazar beni şiddetli müteessir eder.
“Cüz’î ve lüzûmsuz bir âdi halimi size yazmak icap etti. Kardeşlerim, Benim kat’î kanaatim geldi ki, nazar, beni şiddetle müteessir ve hasta eder. Çok defa tecrübe ettim. Ben ruh u canla size her vaziyette arkadaş olmak istiyorum, fakat النَّظَرُ يُدْخِلُ الْجَمَل الْقِدْرَ وَ الرَّجُلَ الْقَبْرَ (Göz değmesi, deveyi kazana, adamı mezara sokar.(Keşfü’l-Hafâ: 2:76)” meşhur kâide ile nazar beni vurur. Çünkü bana bakan, ya şiddetli adâvetle veya takdirle nazar eder. Bu iki nazar dahi, bazı insanların, bir hâsiyet-i isabet(isabet kaydetmedeki özel fayda) sırrıyla bakmasında bulunur. Bunun için mümkün olsa, mecbur etmezlerse sizinle beraber mahkemeye her vakit gelmemek niyet ettim.(On Üçüncü Şua )”
“Eski Saîd, sigara ile beraber gazeteleri ve siyaseti ve sohbet-i dünyeviye-i siyâsîyeyi terk etti. “Bedîüzzamân’ın bu ifâdesine göre anlıyoruz ki sigara içmiş ve sonra terk etmiştir. Ancak bu mânâda ilginç bir hatıra var.
İslam Yaşar’ın Bedîüzzamân Beşlemesi’nde (1.Cilt) geçen ve Bedîüzzamân’ın sigaraya başlaması ile ilgili bir hadise anlatılır. Bedîüzzamân küçüklüğünden beri nazardan çok etkilenirmiş. Hatta bir gün nazardan öyle etkilenmiş ki beyninden kan boşanmış. Yanındaki talebe arkadaşlarından birisine bana acele oku demiş ve o talebe okudukça çatlayacak derecede kendisi de o nazardan etkilenmiş. Sonra Üstad o talebe arkadaşını tütün almaya göndermiş. Arkadaşı “Siz tütün içmezsiniz, ne yapacaksınız tütünü? demiş. Üstad da “Ben bundan sonra tütün içmeye başlayacağım.” demiş. “Çünkü benim bir kusur işlemem gerekir ki nazarlar benden o kusuruma yönelsin.” demiş ve sigaraya böylece başlamış. İşte Üstadın sigaraya başlama hadisesi böyle.
Tabiî ki Yeni Saîd zamanına kadar bu böylece devam etmiş. Çünkü Üstad Bedîüzzamân o zamana kadar çok şiddetli nazarlar altında yaşamak durumundaydı. Sosyal hayatın içersindeydi. İkinci Saîd devresi artık Risâle-i Nûrların zuhur zamanı ve Üsdad’ın da sosyal hayattan çekildiği zaman dilimidir. Üstad’ın talebeleri gelen ziyaretçileri uyararak Üstadın yüzüne nazar etmemelerini söylerler. Bedîüzzamân bu yüzden şemsiyeyle gezermiş. Hem nazarları çekmemek hem de âzamî takvasından dolayı.
Nazarla ilgili Kur’ân’da ayetler var mesela: Kalem Sûresinin son iki ayeti; sonra Fatiha ve Ayet’el Kürsi ve İhlâs Sûreleri gibi bunların okunması gerekir. Buradan çıkacak sonuç sigaranın kusur teşkil etmesi ve Yeni Saîd devresinde Üstad’ın o illetti terk etmesidir. İlmen ve tıbben zararı kesin olan sigaranın hükmünü öncelikle içenler kendi vicdanı ile görmeli ve terk etmelidir diyorum.
Bâkî ÇİMİÇ